Ana Sayfa
/
Kararlar
/
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü
/
2020/268858-154-400 Kv Toplam 668 Adet Trafo Merkezinin 3. Etap Olarak 38 Kısım Halinde İşletilmesi İşi
Bilgi
İKN
2020/268858
Başvuru Sahibi
Met Enerji Üretim İnşaat Taah. Turz. San. ve Tic. A.Ş.
İdare
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü
İşin Adı
154-400 Kv Toplam 668 Adet Trafo Merkezinin 3. Etap Olarak 38 Kısım Halinde İşletilmesi İşi
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
BAŞVURU SAHİBİ:
Met Enerji Üretim İnşaat Taah. Turz. San. ve Tic. A.Ş.,
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü,
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2020/268858 İhale Kayıt Numaralı “154-400 Kv Toplam 668 Adet Trafo Merkezinin 3. Etap
Olarak 38 Kısım Halinde İşletilmesi İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü (Teiaş) Merkez tarafından 17.07.2020
tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “154-400 Kv Toplam 668 Adet Trafo
Merkezinin 3. Etap Olarak 38 Kısım Halinde İşletilmesi İşi” ihalesine ilişkin olarak Met
Enerji Üretim İnşaat Taah. Turz. San. ve Tic. A.Ş.nin 10.07.2020 tarihinde yaptığı şikâyet
başvurusunun, idare tarafından süresi içinde karar alınmaması üzerine, başvuru sahibince
29.07.2020 tarih ve 34102 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan 29.07.2020 tarihli dilekçe ile
itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuştur. Kamu İhale Kurulunun 04.11.2020 tarihli ve
2020/MK-259 sayılı kararı gereğince yapılan incelemeye aşağıda yer verilmiştir.
Başvuruya ilişkin olarak 2020/1193-01 sayılı itirazen şikâyet dosyası kapsamında
yapılan inceleme neticesinde esas inceleme raporu tanzim edilmiştir.
KARAR:
Esas inceleme raporu ve ekleri incelendi.
İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle,
1) Sözleşme Tasarısı’nın 11.4.1’inci maddesi ile 36’ncı maddesinin itirazen şikâyet
dilekçesinde belirtilen ilgili kısımlarının birbiriyle çelişkili olduğu, söz konusu maddelerin
ortak özelliğinin yaklaşık maliyete dahil edilmediği halde işçilerin kıdem ve ihbar
tazminatları ile sendikal hak ve alacaklarının hukuka aykırı şekilde yükleniciye yansıtıldığı,
a) Sözleşme Tasarısı’nın 36.1.15’inci maddesindeki düzenlemenin hukuka aykırı
olduğu, söz konusu maddede idarenin onayı olmayan fesihlere yönelik bir yaptırım
öngörüldüğü, feshin mahkeme kararına dayanması halinde bile ödenecek kıdem ve ihbar
tazminatlarının yüklenicinin sorumluluğuna bırakıldığı, Sözleşme Tasarısı’nda idarenin
talimatı veya onayı ile işçinin iş akdinin feshedilmesi halinde işçi lehine doğabilecek
tazminatların idarece ödeneceğine dair bir düzenlemenin yer almadığı, kıdem ve ihbar
tazminatına ilişkin yüklenicinin sorumlu olduğuna dair Sözleşme Tasarısı’nda hiçbir
düzenlemeye yer verilmemesi gerektiği,
b) Sözleşme Tasarısı’nın 36.2.7’nci ve diğer birçok maddesinde işçi ile belirli süreli iş
sözleşmesi imzalanması gerektiğine ilişkin düzenlemelere yer verildiği, 4857 sayılı Kanun’a
göre ihbar tazminatının belirsiz süreli iş sözleşmelerinde söz konusu olabileceği, işçi ile
imzalanacak belirli süreli iş sözleşmesine rağmen işçiye ihbar tazminatı ödettirilmesinin bir
çelişki olduğu, işçilere imzalattırılacak belirli süreli iş sözleşmesinin daha sonra hukuken
belirsiz süreli sayılacağı ve işçiye karşı ihbar tazminatı yükümlülüğünün doğacağı, dolayısıyla
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
belirli süreli iş sözleşmesi imzalattırılmasının yaklaşık maliyette hesaplanmamış ve önceden
hesaplanması da mümkün olmayan ihbar tazminatının yükleniciye yansıtılması anlamına
geleceği ve bu durumun da hukuka aykırı olduğu,
c) Sözleşme Tasarısı’nın 36.2.9, 36.4.3, 36.4.4, 36.4.5, ve 11.4’üncü maddelerinin
birbiriyle ilişkili olduğu, bir maddenin uygulanmaması halinde diğer madde hükümlerinin
geçerli olacağı, söz konusu maddelerde kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve sendikal
alacaklardan doğacak ödemelerin yükleniciye yansıtıldığı, dolayısıyla hakediş ve teminat
mektuplarının bloke tutulacağı, idare tarafından bir ödeme yapılması halinde yükleniciye rücu
edileceği, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve sendikal alacaklara ilişkin olarak yüklenicinin
sorumlu olduğuna dair düzenlemelerin ihale dokümanından çıkarılması gerektiği,
2) Sözleşme Tasarısı’nın 9.1’inci maddesinde sözleşme süresi açıkça belirtilmiş iken
aynı Tasarı’nın 11.1.2’nci ve Teknik Şartname’nin 2.10’uncu maddesinde sözleşme süresinin
net olmadığı ve dolayısıyla söz konusu maddeler arasında çelişki olduğu,
3) Sözleşme Tasarısı’nın 16.1.1’inci maddesinde belirtilen aykırılık sayısının üçten
fazla olması halinde sözleşmenin feshedilebileceğinin düzenlendiği, ancak aynı maddede atıf
yapılan Teknik Şartname’nin 16’ncı maddesinde yer alan değerlendirme tablosunda yer alan
cezaların kaç defa tekrarlanması halinde sözleşmenin fesih edileceğinin belirtilmediği ve söz
konusu maddeler arasında çelişki olduğu,
4) Sözleşme Tasarısı’nın 36.1.6’ncı maddesindeki düzenleme ile idarenin iş saatlerini
tek taraflı olarak değiştirme hakkına sahip olduğu, böyle bir durumda da yüklenicinin fiyat
artış talebinde bulunamayacağının belirtildiği, söz konusu maddenin 4857 sayılı İş
Kanunu’nun 22’nci maddesine aykırı olduğu, ayrıca idarenin kendi takdiriyle iş saatlerinde
yapacağı değişiklik nedeniyle oluşacak maliyet için fiyat farkı ödememesinin hukuka aykırı
olduğu,
5) Teknik Şartname’nin 6.8.1.1’inci naddesine göre bir yıl içerinde 15 gün rapor alan
bir işçi için performans puanından 5 puan kesileceği, yüklenicinin iradesi dışında sağlık ile
ilgili bir hususta yükleniciye ceza kesilmesinin anlaşılamadığı, işçi sağlığı ile ilgili hükümlere
İş Kanunu’nda yer verildiği, diğer tarftan yükleniciye kesilecek cezalar için çalışana rücu
ettirilmesinin mümkün olmadığı, rücu edilse dahi işçi çalışan tarafından açılacak bir dava ile
bu bedelin işçiye iade edileceğinin yargı kararları ile sabit olduğu ve söz konusu maddenin
hukuka aykırı olduğu,
6) Teknik Şartname’nin 6.8.1.2, 6.8.2.1, 6.8.2.2, 6.8.2.3 ve 6.9’uncu maddelerinin
muğlak olduğu ve önceden öngörülemeyen hususlara ilişkin olduğu, ayrıca eksik eleman
yerine çalıştırılacak olan elemana yapılacak ödemelerin de idarece karşılanması gerektiği,
kaldı ki oluşacak eleman eksikliğinin yükleniciden kaynaklanmayabileceği,
7) Teknik Şartname’nin 10.4’üncü maddesinin bir kısmında 15 gün başka bir kısmında
30 güne yer verilmesinin çelişkiye neden olduğu,
Aynı Şartname’nin 13.4’üncü maddesinde yer alan “TEİAŞ’ın talebi ile işine son
verilen elemanların İş Kanunu’ndan ve konuya ilişkin mevzuattan doğan haklarından
yüklenici sorumludur” düzenlemesi ile
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
Sözleşme Tasarısı’nın 36.2.1.3’üncü maddesindeki “…idarece uygun bulunmayan
personel yüklenici tarafından işe başlatılmayacaktır” düzenlemesine yer verildiği, söz konusu
düzenlemeler bir arada değerlendirildiğinde idarenin hiçbir sorumluluk almadığı, bir
personeli istediği zaman, hiçbir gerekçe göstermeden ve tek yanlı değiştirme hakkına sahip
olduğu söz konusu düzenlemenin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2’nci maddesi ile Kamu İhale
Genel Tebliği’nin 78.26’ncı maddesine aykırı olduğu,
8) Teknik Şartname’nin 12’nci maddesinde belirtilen elektrik mühendisi, elektrik-
elektronik mühendisi veya elektrik teknik öğretmeni A sınıfı iş güvenliği uzmanı temin
edilmesinin çok zor olduğu, iş güvenliği uzmanı temin etmek için iki ay süre verilse de iki ay
içerisinde aranılan nitelikte uzman bulunamaması halinde uygulanacak yaptırımın ve bu
yaptırımın net olmamasının mevzuata aykırı olduğu,
9) Teknik Şartname’nin 8.8’inci maddesinde yer alan düzenleme ilişkin olarak, 400
kv trafo merkezlerinde en fazla 5 personelin çalışacağı, dolayısıyla ulaşım için 8+1 araç
istenilmesinin anlaşılamadığı iddialarına yer verilmiştir.
Başvuru sahibinin iddialarının değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki hususlar tespit
edilmiştir.
Başvuru sahibi tarafından daha önce itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu ve
Kamu İhale Kurulu tarafından 12.08.2020 tarihli ve 2020/UH.I-1353 sayılı karar ile “4734
sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet
başvurusunun reddine” karar verildiği, yine başvuru sahibi tarafından anılan Kurul kararının
iptali istemiyle açılan davada, Ankara 12. İdare Mahkemesinin 15.10.2020 tarihli ve
E:2020/1775, K:2020/1434 sayılı kararında dava konusu işlemin kısmen iptaline karar
verildiği, söz konusu mahkeme kararı üzerine alınan 04.11.2020 tarihli 2020/MK-259 sayılı
kurul kararı ile “…1- Kamu İhale Kurulunun 12.08.2020 tarihli ve 2020/UH.I-1353 sayılı
kararının 1’inci iddiasına ilişkin kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, Kamu İhale
Kurulunun 12.08.2020 tarihli ve 2020/UH.I-1353 sayılı kararının 1’inci iddiasının esasının
yeniden incelenmesine” karar verilmiştir. Bu kapsamda yapılan incelemeye aşağıda yer
verilmiştir.
- (a) iddiasının kıdem tazminatına ilişkin kısmı yönünden yapılan incelemede,
4857 sayılı İş Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinin altıncı fıkrasında “Bir
işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl
işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren
işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran
diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi
denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu
Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan
yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü,
Aynı Kanun’un 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi”
başlıklı 11’inci maddesinde “ İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme
belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı
şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.
Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste
(zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul
edilir.
Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar.”
hükmü,
Aynı Kanun’un “Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ayırımın sınırları” başlıklı
12’nci maddesinde “ Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir
neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin süreli olmasından dolayı belirsiz süreli iş sözleşmesiyle
çalıştırılan emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz.
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye, belirli bir zaman ölçüt alınarak ödenecek
ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatler, işçinin çalıştığı süreye orantılı olarak verilir.
Herhangi bir çalışma şartından yararlanmak için aynı işyeri veya işletmede geçirilen kıdem
arandığında belirli süreli iş sözleşmesine göre çalışan işçi için farklı kıdem uygulanmasını
haklı gösteren bir neden olmadıkça, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan emsal işçi
hakkında esas alınan kıdem uygulanır.
Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan
işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun bir işyerinde
aynı veya benzer işi üstlenen belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi dikkate alınır.”
hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun’un “Bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatı”
başlıklı 112’nci maddesinde “Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan
kurum ve kuruluşların haklarında bu Kanun ve 854, 5953, 5434 sayılı kanunların hükümleri
uygulanmayan personeli ile kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam edilenlere
mevzuat veya sözleşmelerine göre kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemeler kıdem
tazminatı sayılır.
4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının
(e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu
kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları
sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait
işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt
işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine
göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları
ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum
veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14
üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara,
4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu
kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak
çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak
suretiyle ödenir. 8458-2 Alt işveren ile yapmış olduğu iş sözleşmesi sona ermediği gibi, alt
işveren tarafından 4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan idarelere ait işyerleri dışında bir
işyerinde çalıştırılmaya devam olunan ve bu şekilde çalıştırıldığı sırada iş sözleşmesi kıdem
tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona eren işçinin kıdem tazminatı, işçinin yazılı
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
talebi hâlinde, kıdem tazminatının söz konusu kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde
geçen süreye ilişkin kısmı, kamu kurum veya kuruluşuna ait çalıştığı son işyerindeki ücretinin
yılları itibarıyla asgari ücret artış oranları dikkate alınarak güncellenmiş miktarı üzerinden
hesaplanmak suretiyle son kamu kurum veya kuruluşu tarafından
işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir. Bu şekilde hesaplanarak ödenen
kıdem tazminatı tutarının, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden aynı süreler
dikkate alınarak hesaplanacak kıdem tazminatı tutarından daha düşük olması hâlinde, işçinin
aradaki farkı alt işverenden talep hakkı saklıdır. İkinci fıkranın (b) bendi veya üçüncü fıkra
uyarınca farklı kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin
toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi hâlinde, kıdem tazminatı ödemesini
gerçekleştiren son kamu kurum veya kuruluşu, ödenen kıdem tazminatı tutarının diğer kamu
kurum veya kuruluşlarında geçen hizmet süresine ilişkin kısmını ilgili kamu kurum veya
kuruluşundan tahsil eder. Ancak, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri arasında bu
fıkra hükümlerine göre bir tahsil işlemi yapılmaz. Kıdem tazminatı tutarı, 4734 sayılı
Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde
kıdem tazminatı ile ilgili açılacak bütçe tertibinden, (b) bendi kapsamında belirtilen
işyerlerinde ise hizmet alımı gider kaleminden, ödeneğin yetip yetmediğine bakılmaksızın
ödenir. Bu madde kapsamında alt işverenler yanında çalışan işçilerin bu işyerlerinde geçen
hizmet süresinin hesabı, alt işverenden ve alt işveren işçisinden istenecek belgeler ve ödeme
süreci ile ilgili diğer usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Kamu İhale Kurumunun görüşleri
alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir…”
hükmü yer almakta olup, bu madde çerçevesinde kıdem tazminatlarının ne şekilde
kazanılacağı ve ne şekilde hesaplanacağı, 08.02.2015 tarihli ve 29261 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet
Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında
Yönetmelik ile belirlenmiştir.
7166 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun’un 11’inci maddesinde “22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun
112 nci maddesine beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler
tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri
kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen
süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri
için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık
bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez.”hükmü,
Anılan Kanun’un 12’nci maddesinde “4857 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 9- Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum veya
kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112 nci maddenin
altıncı fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esası hakkında karar
verilmesine yer olmadığına hükmedilir, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taraflar üzerinde
bırakılır. İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme
kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. Ancak, bu kapsamda
alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir
şekilde alacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez.” hükmü,
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
Anayasa Mahkemesi’nin 19.09.2019 tarihli ve E:2019/42, K:2019/73 sayılı kararında
“…31. Bu itibarla kamuda 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan personel çalıştırılmasına
dayalı hizmet alım sözleşmesine taraf olan alt yüklenicilere karşı sözleşmede açık hüküm
bulunması dışında rücu yolunun kapatılması ve bu kapsamdaki derdest davaların
sonlandırılmasını öngören itiraz konusu kuralların bu kesimdeki alt işverenler yönünden
farklı bir uygulama getirmesinin nesnel ve makul bir temele dayalı olduğu söylenemez. Bu
nedenle itiraz konusu kurallarla getirilen farklı düzenleme eşitlik ilkesine aykırıdır.”
gerekçelerine yer verilmiştir.
Sözleşme Tasarısı’nın 36.1.15’inci maddesinde “36.1.15. Yüklenici söz konusu işte
çalışan personelin iş akdini fesih etmeden önce İdarenin onayını alacaktır. Onay alınmaksızın
yapılan fesihler nedeniyle mahkeme kararına dayansın ya da dayanmasın işçiye yapılacak
kıdem ve ihbar tazminatı dahil tüm ödemeler için yüklenicinin hak edişinden ya da
teminatından kesinti yapılacaktır.” düzenlemesi yer almaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 112’nci maddesinde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun
62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine atıf yapılarak kıdem tazminatının
ödenmesine ilişkin öncelikli muhatabın ilgili kamu kurum ve kuruluşları olduğunun hüküm
altına alındığı, 4734 sayılı Kanun’un 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin
personel çalıştırılmasına dayalı ihalelere ilişkin olduğu, bu çerçevede, 4734 sayılı Kanun’a
göre ihale edilen personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalelerinde, kıdem
tazminatının ödenmesine ilişkin öncelikli muhatabın ilgili kamu kurum ve kuruluşları
olduğunun açık olduğu, bu itibarla ihale dokümanında personel sayısı ve personelin çalışma
saatlerinin tamamının idare için kullanılacağı düzenlenen hizmet alımı ihalelerinde idare ile
sözleşme imzalayan ve alt işveren konumunda olan yüklenicilerin kıdem tazminatı ödeme
yükümlülüklerin bulunmadığı, dolayısıyla isteklilerin kıdem tazminatlarını teklif fiyatlara
dâhil etmelerinin gerekmediği anlaşılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 112’nci maddesinde yer alan emredici hükümler uyarınca,
ihale dokümanında personel sayısı ve personelin çalışma saatlerinin tamamının idare için
kullanılacağı düzenlenen hizmet alımı ihalelerinde kıdem tazminatının, ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarınca ödeneceğinin açık olduğu, her ne kadar Sözleşme Tasarısı’nın “Sözleşme
Süresinin Sona Ermesinde Yüklenici Sorumlulukları” başlıklı 36’ncı maddesinin 36.1.15’inci
ve anılan Tasarı’nın diğer maddelerindeki kıdem tazminatına ilişkin düzenlemeler emredici
Kanun hükümlerine uygun şekilde düzenlenmemiş olsa da, söz konusu Kanun hükmü
karşısında sözleşmenin uygulanması aşamasında herhangi bir boşluk doğmayacağından bu
hususla ilgili taraflar arasında sorun yaşanmayacağı, idarelerin de yükleniciler gibi, ihale ve
sözleşme sürecinin her aşamasında kanun hükümlerine uymak zorunda oldukları, yine kıdem
tazminatına ilişkin maliyetlerin tekliflerin hazırlanmasında dikkate alınmasının gerekli
olmadığı ve bu durumun teklif verilmesine engel bir durum oluşturmadığı sonucuna
varılmıştır.
- (a) iddiasının ihbar tazminatına ilişkin kısmı ile (b) iddiasına ilişkin olarak yapılan
incelemede,
Sözleşme Tasarısı’nın “İşin süresi” başlıklı 9’uncu maddesinde “9.1. İşe başlama
tarihi 01.09.2020; işi bitirme tarihi 31.08.2023
9.2. Bu sözleşmenin uygulanmasında sürelerin hesabı takvim günü esasına göre
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
yapılmıştır.” düzenlemesi,
Aynı Tasarı’nın 36.1.15’inci maddesinde “36.1.15. Yüklenici söz konusu işte çalışan
personelin iş akdini fesih etmeden önce İdarenin onayını alacaktır. Onay alınmaksızın yapılan
fesihler nedeniyle mahkeme kararına dayansın ya da dayanmasın işçiye yapılacak kıdem ve
ihbar tazminatı dahil tüm ödemeler için yüklenicinin hak edişinden ya da teminatından kesinti
yapılacaktır.” düzenlemesi,
Anılan Tasarı’nın 36.2.7’nci maddesinde “ Yüklenici çalıştıracağı işçilerle, 4857
sayılı İş Kanunu, Sözleşme ve Teknik Şartnamede yer alan hükümlere aykırı olmamak üzere,
yazılı belirli süreli bir hizmet sözleşmesi yapacak ve işe başlamadan önce bu sözleşmenin bir
suretini Teşekküle verecektir. İş sözleşmesinin bitim tarihi bu sözleşmenin sona ereceği tarih
olacaktır.” düzenlemesi yer almaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’na göre iş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmaması
halinde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağı, belirli süreli işlerde veya belli bir işin
tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak
işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi
olacağı, ayrıca belirli süreli sözleşmelerin bitiş süresinin önceden belirlendiği (.işe başlama
tarihi 01.09.2020; işi bitirme tarihi 31.08.2023) sözleşmeler olduğu için ihbar tazminatının
söz konusu olamayacağı, sözleşmeye aksi bir madde konulsa dahi geçersiz sayılacağı, İş
Kanunu’nda ihbar tazminatından bahsedilirken belirsiz süreli sözleşmeler için olduğuna vurgu
yapıldığı, dolayısıyla belirli süreli sözleşmeli işlerde ihbar tazminatından bahsedilemeyeceği
anlaşılmaktadır.
İncelemeye konu ihalenin işe başlama tarihinin 01.09.2020, işi bitirme tarihinin ise
31.08.2023 olduğu ve belirli süreli bir iş olduğunun anlaşıldığı, ayrıca Sözleşme Tasarısı’nın
36.2.7’inci maddesinde yüklenicinin işçilerle, 4857 sayılı İş Kanunu, Sözleşme Tasarısı ve
Teknik Şartname’de yer alan hükümlere aykırı olmamak şartıyla, yazılı belirli süreli bir
hizmet sözleşmesi imzalaması gerektiği ve işe başlamadan önce bu sözleşmenin bir suretinin
idareye verilmesi gerektiği, söz konusu sözleşmesinin bitim tarihinin ise ihale konusu işin
sona ereceği tarih olması gerektiği yönünde düzenlemelere yer verilerek yükleniciden işçilerle
belirli süreli bir iş sözleşmesi imzalanması gerektiğinin belirtildiği,
Bu itibarla ihale konusu işin belirli süreli bir iş olması ve iş bitim tarihinin de belirli
olması nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu’na göre söz konusu ihalede çalıştırılacak personel
için ihbar tazminatından bahsedilemeyeceği, Sözleşme Tasarısı’nın 36.2.7 ve diğer
maddelerinde ihbar tazminatının yükleniciye yansıtılacağına dair düzenlemelere yer verilmiş
olsa da söz konusu Kanun hükmü karşısında sözleşmenin uygulanması aşamasında herhangi
bir boşluk doğmayacağından bu hususla ilgili taraflar arasında sorun yaşanmayacağı,
idarelerin de yükleniciler gibi, ihale ve sözleşme sürecinin her aşamasında kanun hükümlerine
uymak zorunda oldukları hususları bir arada değerlendirildiğinde ihbar tazminatına ilişkin
tereddüt yaratacak herhangi bir hususun kalmadığı ve bu durumun teklif verilmesine engel
olmadığı sonucuna varılmış olup başvuru sahibinin bu iddiasının yerinde olmadığı sonucuna
varılmıştır.
- (c) iddiasına ilişkin olarak yapılan incelemede;
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun “Kesin teminat ve ek kesin
teminatların geri verilmesi” başlıklı 13’üncü maddesinde “Taahhüdün, sözleşme ve ihale
dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı idareye
herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra alınmış olan kesin teminat ve varsa ek
kesin teminatların;
a) Yapım işlerinde; varsa eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının
onaylanmasından sonra yarısı, Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve
kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra kalanı,
b) Yapım işleri dışındaki işlerde Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesinin
getirildiği saptandıktan sonra; alınan mal veya yapılan iş için bir garanti süresi öngörülmesi
halinde yarısı, garanti süresi dolduktan sonra kalanı, garanti süresi öngörülmeyen hallerde
ise tamamı,
Yükleniciye iade edilir.
Yüklenicinin bu iş nedeniyle idareye ve Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçları ile
ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanunî vergi kesintilerinin yapım işlerinde kesin
kabul tarihine, diğer işlerde kabul tarihine veya varsa garanti süresinin bitimine kadar
ödenmemesi halinde, protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatlar
paraya çevrilerek borçlarına karşılık mahsup edilir, varsa kalanı yükleniciye geri verilir.
İşin konusunun piyasadan hazır halde alınıp satılan mal alımı olması halinde, Sosyal
Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi şartı aranmaz.” hükmü yer almaktadır.
Kamu İhale Genel Tebliği’nin “Teminat mektuplarının iadesi” başlıklı 18.4’üncü
maddesinde “18.4.1. İş tamamlandığı halde ilgilisi tarafından iadesi istenmemiş, ancak
mektup üzerinde öngörülen geçerlilik süresini doldurduğu için teminat olma vasfını yitirmiş
olan kesin teminat mektupları ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sosyal güvenlik
borcu bulunmadığına ilişkin yazıların geç verilmesi ve kesin teminat mektuplarının geçerlilik
süresinin dolması durumunda geçerlilik süresi dolan kesin teminat mektuplarına ilişkin
olarak, idarelerce 4735 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddeleri gereğince işlem yapılacaktır.
18.4.1.1 İdarelerce SGK tarafından sosyal güvenlik borcu bulunmadığına ilişkin
yazıların geç verilmesi sebebiyle kesin teminat mektuplarının geçerlik süresinin dolmasına
meydan verilmeksizin işlemlerin tekemmül ettirilmesini teminen, 4735 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesinin ikinci fıkrası gereğince, yükleniciler tarafından yapım işlerinde kesin kabul
tarihine, diğer işlerde kabul tarihine veya varsa garanti süresinin bitimine kadar SGK’dan
ilişiksiz belgesi getirilmemesi halinde kesin teminatlar paraya çevrilerek borçlarına mahsup
edilecek, varsa kalanı yükleniciye geri verilecektir. Kesin teminatların paraya çevrilmesi
esnasında yüklenicinin SGK’ya olan borcunun miktarının bilinememesi halinde, Sosyal
Güvenlik Kurumu Prim ve İdari Para Cezası Borçlarının HakedişlerdenMahsubu, Ödenmesi
ve İlişiksizlik Belgesinin Aranması Hakkında Yönetmeliğin “Kesin Teminatın İadesi” başlıklı
7 nci maddesi gereğince işlem tesis edilerek, yüklenicinin tespit edilecek borcu Sosyal
Güvenlik Kurumunun ilgili biriminin hesabına yatırılacak ve varsa kalanı yükleniciye geri
verilecektir.” açıklamaları,
Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin “Kesin teminatın ve ek kesin teminatın geri
verilmesi” başlıklı 51’inci maddesinde “Taahhüdün sözleşme ve şartname hükümlerine uygun
şekilde yerine getirildiği usulüne göre anlaşıldıktan ve yüklenicinin bu işten dolayı idareye
herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumundan
ilişiksizlik belgesinin getirilmesi halinde yapılan iş için bir garanti süresi öngörülmüş ise
kesin teminatın ve varsa ek kesin teminatın yarısı, garanti süresinin sonunda tamamı; garanti
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
süresi öngörülmeyen hallerde ise tamamı yükleniciye iade edilir.
Yüklenicinin sözleşme konusu işler nedeniyle idareye ve Sosyal Güvenlik Kurumuna
olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan yasal vergi kesintilerinin kabul
tarihine veya varsa garanti süresinin bitimine kadar ödenmemesi halinde kesin teminat ve ek
kesin teminat, 4735 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi hükmüne göre paraya çevrilerek
borçlarına karşılık mahsup edilir, varsa kalanı yükleniciye geri verilir.
Yukarıdaki hükümlere göre mahsup işlemi yapılmasına gerek bulunmayan hallerde;
işin kabul tarihinden veya varsa garanti süresinin bitim tarihinden itibaren iki (2) yıl içinde
idarenin yazılı uyarısına rağmen talep edilmemesi nedeniyle iade edilemeyen kesin teminat
mektupları hükümsüz kalır ve bankasına iade edilir. Teminat mektubu dışındaki teminatlar
sürenin bitiminde Hazineye gelir kaydedilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Sözleşme Tasarısı’nın “Kesin teminat ve ek kesin teminatın geri verilmesi” başlıklı
11.4’üncü maddesinde “11.4.1. Taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun
olarak yerine getirildiği ve Yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun
olmadığı tespit edildikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan ilişiksiz belgesinin
İdareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tamamı,
Yükleniciye iade edilecektir.
11.4.2. Yüklenicinin bu iş nedeniyle İdareye ve Sosyal Güvenlik Kurumuna olan
borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanuni vergi kesintilerinin hizmetin
kabul tarihine kadar ödenmemesi durumunda protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek
kalmaksızın kesin ve ek kesin teminat paraya çevrilerek borçlarına karşılık mahsup edilir,
varsa kalanı Yükleniciye iade edilir.
11.4.3. Yukarıdaki hükümlere göre mahsup işlemi yapılmasına gerek bulunmayan
hallerde; kesin hesap ve kabul tutanağının onaylanmasından itibaren iki yıl içinde idarenin
yazılı uyarısına rağmen talep edilmemesi nedeniyle iade edilemeyen kesin teminat mektupları
hükümsüz kalır ve düzenleyen bankaya iade edilir. Teminat mektubu dışındaki teminatlar
sürenin bitiminde Hazineye gelir kaydedilir.
11.5. Her ne suretle olursa olsun, İdarece alınan teminatlar haczedilemez ve üzerine
ihtiyati tedbir konulamaz.” düzenlemesi,
Aynı Tasarı’nın “Diğer hususlar” başlıklı 36’ncı maddesinde “...36.1.3- Yüklenici
personelinin işe başlamasını müteakip, Teşekkülün Emniyet ve Kaza Önleme Talimatlarına
harfiyen uyacaktır. Yüklenici elemanlarının sebep olacağı her türlü kazadan doğacak zarar
ve Teşekkülün uğrayacağı bütün hasar ve ziyan ile bunlardan doğacak mali, hukuki, idari ve
cezai sorumluluk Yükleniciye ait olacaktır.
Bu maksatla Yüklenici her türlü kaza önleyici tedbirleri almaya, Teşekkülün İş
Emniyeti Kurallarına uymaya, yetkili personelin ikaz ve tavsiyelerine riayet etmeye
mecburdur.
İş kazası sonucunda, yaralanma, iş göremezlik veya ölüm olduğu takdirde, her türlü
sorumluluk ve tazminat Yükleniciye ait olacaktır.
36.1.4- İş bu sözleşme kapsamında yüklenicinin istihdam ettiği işçinin muhatabı ve
sorumlusu yüklenicidir. Bu konuda Teşekkül kesinlikle muhatap değildir.
36.1.5- Yüklenici, işlere gereken özen ve ihtimamı göstermeyi, sözleşme konusu işi,
sözleşme ve ihale dokümanlarına göre belirlenen süre, miktar ve bedel dahilinde
gerçekleştirmeyi ve oluşabilecek kusurları sözleşme hükümlerine uygun olarak gidermeyi
kabul ve taahhüt eder. Yüklenici, üstlenmiş olduğu iş ve bu işe ilişkin programa uygun olarak,
hizmetin süresinde tamamlanması için gerekli her türlü makine, araç ve yardımcı tesisleri
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
hazırlamak, her türlü malzemeyi ve personeli sağlamak zorundadır. Teşekkülün uyarı ve
talimatlarına uymayarak, burada belirtilen yükümlülüklerin ihlal edilmesi halinde yüklenici,
Teşekkülün ve üçüncü şahısların tüm zararlarını karşılamak zorundadır
…
36.1.13- Yüklenici, Trafo merkezinde tutulan kayıtlarından mali sorumluluk gerektiren
verilerde geriye dönük çıkacak hata ve kusurlardan kaynaklanan zarar – ziyanı tazmin
etmekle yükümlüdür.
36.1.14. Yüklenicinin; ihale konusu iş kapsamında çalıştırılacak işçilerden 4857 sayılı
İş Kanununa aykırılık teşkil edecek ve işçileri zor durumda bırakacak olan "boş senet alınması"
gibi uygulamalarda bulunması, sözleşmenin fesih nedeni sayılacak olup, ayrıca bu hükme
aykırı hareket edenler hakkında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Cumhuriyet
Savcılıklarına bildirimde bulunulacaktır.
36.1.15. Yüklenici söz konusu işte çalışan personelin iş akdini fesih etmeden önce
İdarenin onayını alacaktır. Onay alınmaksızın yapılan fesihler nedeniyle mahkeme kararına
dayansın ya da dayanmasın işçiye yapılacak kıdem ve ihbar tazminatı dahil tüm ödemeler için
yüklenicinin hak edişinden ya da teminatından kesinti yapılacaktır.
…
36.2.7- Yüklenici çalıştıracağı işçilerle, 4857 sayılı İş Kanunu, Sözleşme ve Teknik
Şartnamede yer alan hükümlere aykırı olmamak üzere, yazılı belirli süreli bir hizmet
sözleşmesi yapacak ve işe başlamadan önce bu sözleşmenin bir suretini Teşekküle verecektir.
İş sözleşmesinin bitim tarihi bu sözleşmenin sona ereceği tarih olacaktır.
36.2.8- Yüklenici, çalıştırdığı personelin uğradığı iş kazaları veya bu personelin
üçüncü şahıslara verdiği zarar ziyandan sorumludur. Bu konuda Teşekkülün hiçbir
sorumluluğu yoktur.
36.2.9- Yüklenici'nin çalıştırdığı personel ve kendi firması ile ilgili ; İş kanunu, İş
kanunu mevzuatı, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, Hıfzıssıhha kanunu ile
bu konudaki diğer yasa , tüzük ve yönetmeliklerde emredilen Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası primleri, İşsizlik sigortası, her türlü hak ve alacakları, ihbar tazminatları ile
ikramiye ve fazla mesai ödemeleri, vergi vb. diğer bütün yasal yükümlülükler yükleniciye
aittir.
36.2.10- Yüklenici çalıştırdığı personelin periyodik sağlık kontrolünü yaptıracak ve
sağlık raporları her an denetime hazır bulunduracak ve bu konudaki sorumluluklar
Yükleniciye ait olacaktır.
36.2.11- Yüklenici, çalıştırdığı her bir personel için (Grup İşletme Sorumlu
Mühendisleri de dahil) herhangi bir bankada (Tercih edilecek olan bankaların, işyerinin bağlı
bulunduğu belediye sınırları içerisinde şubeleri ve/veya ATM makinelerinin bulunması,
işçilerin ücret ödemelerinde mağduriyete uğramamaları için şarttır.) banka hesabı
açtıracaktır. İşçilere yapılacak her türlü ödeme açılan bu banka hesaplarına yatırılacaktır.
36.2.12- Sözleşme süresi içerisinde her hangi bir nedenle iş akdi sona eren personel
hakkında iş kanununun iş akdinin sona ermesi ile ilgili hükümleri uygulanacaktır.
36.2.13- Yüklenici istihkaklarından kesilen ceza bedeli (Çalışanlardan kaynaklanan
kusurlar hariç) çalıştırdığı işçilerin ücretinden kesilmeyecektir.
36.2.14- Yüklenici Eğitime gönderdiği aday elemanların, gerek teorik gerekse trafo
merkezlerinde katılacağı eğitim süresince sigortalarının yapılması konusundaki sorumluluk
yükleniciye aittir.
36.2.15- Yüklenici, burada zikredilmemiş olsa bile Şartnamelerde belirtilen tüm
sorumluluklarını yerine getirmekle mükelleftir.
36.3- Tesislerin İşletme Esasları
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
Sözleşme kapsamındaki İletim Trafo Merkezlerinin işletmesinde, bu sözleşme ve ekli
Şartnamelerde belirtilen hususlara aynen riayet edilecektir. Bu sözleşme eklerinde
belirtilmeyen hususlarda Teşekkülün usulleri, yönergeleri ve yönetmeliklerine, Teşekkül’ün
Sözleşme imza tarihinden sonra da oluşabilecek usul, yönerge ve yönetmeliklerine aynen
uyulacaktır.
36.4- Sözleşme Süresinin Sona Ermesinde Yüklenici Sorumlulukları
36.4.1- Yüklenici tarafından sözleşme gereği temin edilen tüm donanımlar ve
kendisine bu sözleşme kapsamında teslim edilen tüm tesisleri ve taşınır ve taşınmaz mallar
normal yıpranma dışında tam ve çalışır durumda Teşekküle, hiçbir bedel almaksızın bir
protokolle teslim edilecektir.
36.4.2- Yüklenici hatasından kaynaklanan ve bir önceki maddeye göre hazırlanacak
protokolde belirtilen eksiklikler, Yüklenici tarafından Teşekkül’ün belirleyeceği süre içinde
tamamlanacaktır. Yüklenici, eksiklikleri tamamlamaktan kaçınırsa, Yüklenici'nin kesin
teminatı Teşekkül lehine nakte çevrilecek; bu miktar, tamamlanmayan eksikliklerin bedelini
karşılamıyorsa aradaki fark yasal yollardan Yüklenici'den tahsil edilecektir.
36.4.3. İş bitim tarihi itibariyle son sigortalı prim belgelerinin verilmesi, sigortalı
çıkışlarının yapılması ve primlerinin ödenmesini müteakiben borç sorgulaması yapıldıktan ve
36.4.4 maddesinde yer alan yükümlülüklerini tamamladıktan sonra son istihkak ödenecektir.
36.4.4- Yüklenicinin en az 30 günlük son istihkakı ödenmeyecek olup, söz konusu
istihkak çalıştırdığı personelin ücret, fazla mesai, her türlü hak ve alacakları ile ihbar
tazminatları, izin ücreti vs. haklarının karşılığı olarak ayrılacaktır.
Yüklenici işin bitiminde sözleşme konusu işin bitim tarihinden itibaren en geç 2 ay
içerisinde çalıştırdığı tüm personelden, usulüne uygun olarak alınmış bir ibranameyi ve bu
ibranamede belirtilen miktarın yine banka hesabı aracılığı ile ödendiğini gösteren belgeyi
Teşekküle verecektir.
Bu işe ilişkin yüklenicinin çalıştırdığı personeline herhangi bir borcunun
bulunmadığının tespitine dair tüm ibranamelerin Teşekkülce kontrolüne müteakip yüklenicinin
son istihkakı iade edilecektir.
Yüklenici sözleşme bitim tarihinden 2 ay içerisinde çalışanlarından usulüne uygun
alınmış ibranameleri getirmediği takdirde Hizmet işleri Genel Şartnamesi 38. Maddesi
doğrultusunda gerekli işlemler yapılacaktır.
Usulüne uygun bir ibranamede;
-İbranamenin iş akdinin sona ermesi veya yenilenmesinden en az bir ay sonraki bir
tarihi taşıması.
-İşçiden bu yönde alınacak ibranamede; işçiye ücret, fazla mesai, her türlü hak ve
alacakları ile ihbar tazminatları, izin ücreti, vs. işçilik haklarına ilişkin alacağın türünün ve
miktarının açıkça belirtilmesi
-Ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve Banka aracılığıyla yapılması
gerekmektedir.
Ancak çalışanın ibraname vermekten imtina etmesi durumunda ; Yüklenici tarafından
ücret ve ücret sayılan ödemelerin çalışan hesabına yatırılması ve bunun dekontta açıkça
belirtilmesi ve yapılan hesaplamalarda tutarların teyit edilmesi halinde ibraname
istenmeyebilir.
Yüklenici çalışanlarınca ücret ve ücret sayılan ödemelerle ilgili İdare’ye açılan
davaların sonuçları yükleniciye rücu edilecektir.
36.4.5- Bu işle ilgili olarak çalıştırılacak personel bakımından İş Kanunu, Vergi
Kanunları, Sosyal Sigortalar Mevzuatı, Sendikalar Kanunu, ilgili sair yasalar ile tüzük ve
nizamname hükümlerinin uygulanmasından doğacak her türlü hukuki sorumluluk Yükleniciye
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
ait olacaktır. Yüklenicinin bu iş nedeniyle İdareye olan borçlarının (personele yapılacak olan
kıdem, ihbar, maddi ve manevi tazminat, sendikal haklar, maaş ve ücret ödemeleri dahil)
tespitinin işin bitim tarihinden sonra yapılması halinde İdarenin ödemesi gereken veya
İdarece ödenen tutarlar üst yazı ile Yükleniciden talep edilecektir. Yükleniciye ait bu borçların
İdareye ödenmesi için en az 15 (onbeş) iş günü süre verilir, bu süre içerisinde Yüklenici
tarafından ödeme yapılmaması durumunda ayrıca ihbar, ihtar ve süre verilmesine gerek
kalmaksızın kesin ve ek kesin teminat paraya çevrilerek borçlarına karşılık mahsup edilir,
teminatı yoksa Yükleniciye rücu edilir…” düzenlemesi yer almaktadır.
Sözleşme Tasarısı’nın 36.4.3 ve 36.4.4’üncü maddelerinde yer alan düzenlemelerden
iş bitim tarihi itibariyle son sigortalı prim belgelerinin verilmesi, sigortalı çıkışlarının
yapılması ve primlerinin ödenmesini müteakiben borç sorgulaması yapıldıktan ve 36.4.4’üncü
maddesinde yer alan yükümlülükler tamamladıktan sonra son hakedişin ödeneceği,
yüklenicinin en az 30 günlük son istihkakının ödenmeyeceği, söz konusu istihkakın,
çalıştırılan personelin ücret, fazla mesai, her türlü hak ve alacakları ile ihbar tazminatları, izin
ücreti vs. haklarının karşılığı olarak ayrılacağı, yüklenici tarafından işin bitiminde sözleşme
konusu işin bitim tarihinden itibaren en geç 2 ay içerisinde çalıştırdığı tüm personelden,
usulüne uygun olarak alınmış bir ibranameyi ve bu ibranamede belirtilen miktarın yine banka
hesabı aracılığı ile ödendiğini gösteren belgenin idareye sunulması gerektiği, bu işe ilişkin
yüklenicinin çalıştırdığı personele herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine dair tüm
ibranamelerin idarece kontrolüne müteakip yüklenicinin son istihkakının iade edileceği,
yüklenici tarafından sözleşme bitim tarihinden 2 ay içerisinde çalışanlarından usulüne uygun
alınmış ibranamelerin getirilmediği durumda Hizmet İşleri Genel Şartnamesi 38’inci maddesi
doğrultusunda gerekli işlemlerin yapılacağı, ancak çalışanın ibraname vermekten imtina
etmesi durumunda; yüklenici tarafından ücret ve ücret sayılan ödemelerin çalışan hesabına
yatırılması ve bunun dekontta açıkça belirtilmesi ve yapılan hesaplamalarda tutarların teyit
edilmesi halinde ibraname istenmeyeceği ve yüklenici çalışanlarınca ücret ve ücret sayılan
ödemelerle ilgili idareye açılan davaların sonuçlarının yükleniciye rücu edileceği
anlaşılmaktadır.
4735 sayılı Kanun’un, taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun
olarak yerine getirilmesini sağlamak amacıyla alınan kesin teminatın iadesine ilişkin 13’üncü
maddesinde; kesin teminatın hangi hallerde iade edilmeyeceği, yüklenicinin hangi borçlarının
kesin teminattan karşılanacağı düzenlenmiştir. Buna göre; taahhüt, sözleşme ve ihale
dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmemişse ve yüklenicinin bu işten dolayı
idareye herhangi bir borcu varsa kesin teminat yükleniciye iade edilmeyecektir. Yüklenicinin
iş nedeniyle idareye ve Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçları ile ücret ve ücret sayılan
ödemelerden yapılan kanunî vergi kesintilerinin yapım işlerinde kesin kabul tarihine, diğer
işlerde kabul tarihine veya varsa garanti süresinin bitimine kadar ödenmemesi halinde,
protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatlar paraya çevrilecek ve
yüklenicinin borçlarına karşılık mahsup edilecek, varsa kalanı yükleniciye geri verilecektir.
İdarece Sözleşme Tasarısı’nın 36.4.4’üncü ve 36.4.5’inci maddelerinde yer verilen
düzenlemelerde son hakediş ödemesinin yapılabilmesi için çalıştırılan personelden alınacak
ibraname koşulu getirilmesi mevzuata uygun olmamakla birlikte yapılan düzenlemede
yüklenicinin en az 30 günlük son istihkakının ödenmeyeceği, söz konusu istihkakın
çalıştırdığı personelin ücret, fazla mesai, her türlü hak ve alacakları ile ihbar tazminatları,
sendikal haklar, izin ücreti vs. haklarının karşılığı olarak ayrılacağı, ancak ihale konusu işe
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2020/051
: 50
: 11.11.2020
: 2020/UH.I-1845
ilişkin yüklenicinin çalıştırdığı personeline herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine
dair tüm ibranamelerin teşekkülce kontrolüne müteakip yüklenicinin son istihkakının iade
edileceği koşuluna yer verildiği, bunun yanında aynı düzenlemenin devamında çalışanların
ibraname vermekten imtina etmesi durumunda; yüklenici tarafından ücret ve ücret sayılan
ödemelerin çalışan hesabına yatırılması ve bunun dekontta açıkça belirtilmesi ve yapılan
hesaplamalarda tutarların teyit edilmesi halinde ibraname istenmeyebileceğine yer verildiği,
dolayısıyla idare tarafından son hakedişin ödenmesi şartının yüklenicinin çalışanlarına karşı
olan kanuni yükümlülüklerini yerine getirmesine bağıtlandığı, yüklenici tarafından iş
kapsamında çalıştırılan söz konusu personele ilişkin idarece sayılan kanuni yükümlülüklerin
yerine getirilerek belgelenmesi halinde herhangi bir ödememe sonucunun ortaya çıkmayacağı,
bu yükümlülüklerin ilave nitelikte olmayıp zaten yüklenici tarafından yerine getirilmesi
zorunlu hususlara ilişkin olduğu, söz konusu durumun isteklilerin tekliflerini hazırlamalarına
engel mahiyette olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde başvuru sahibinin bu
iddialarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun'un 65'inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ
edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare
Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
Anılan Kanun'un 54'üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen
şikâyet başvurusunun reddine,
Oybirliği ile karar verildi.