Ana Sayfa
/
Kararlar
/
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı Etüt ve Proje Şube Müdürlüğü
/
2023/356900-Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı Yapımı
Bilgi
İKN
2023/356900
Başvuru Sahibi
Mabeyn İnşaat Emlak Tekstil Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. - Ayk Yol Yapı İnşaat San. Tic. A.Ş. İş Ortaklığı
İdare
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı Etüt ve Proje Şube Müdürlüğü
İşin Adı
Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı Yapımı
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
BAŞVURU SAHİBİ:
Mabeyn İnşaat Emlak Tekstil Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. - Ayk Yol Yapı İnşaat San. Tic.
A.Ş. İş Ortaklığı,
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı Etüt ve Proje Şube
Müdürlüğü,
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2023/356900 İhale Kayıt Numaralı “Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı
Yapımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı Etüt ve
Proje Şube Müdürlüğü tarafından 09.05.2023 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen
“Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı Yapımı” ihalesine ilişkin olarak Mabeyn
İnşaat Emlak Tekstil Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. - Ayk Yol Yapı İnşaat San. Tic. A.Ş. İş
Ortaklığının 20.06.2023 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun, idarenin 20.06.2023 tarihli
yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibince 23.06.2023 tarih ve 97970 sayı ile Kurum
kayıtlarına alınan 23.06.2023 tarihli dilekçe ile itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuştur.
Başvuruya ilişkin olarak 2023/805 sayılı itirazen şikâyet dosyası kapsamında yapılan
inceleme neticesinde esas inceleme raporu tanzim edilmiştir.
KARAR:
Esas inceleme raporu ve ekleri incelendi.
İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle,
a) İş ortaklığını oluşturan şirketler ile AYK Yol Yapı İnşaat San. Tic. A.Ş.nin
temsilcisi Nurullah Aykut’un ihalelerden yasaklı olmadığı, şikayet başvurusunda bahsi geçen
mahkeme kararı incelendiğinde, tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılmasını konu alan 4734
sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinin (e) bendinde belirtilen mesleki faaliyetten kaynaklı bir
mahkumiyet veya TCK’nın 53’üncü maddesinde yer alan mesleki faaliyetten men hükmünü
içermediğinin görüldüğü, anılan Kanun’un “ihaleye katılımda yeterlilik kuralları” başlıklı
10’uncu maddesinin (e) bendinde “İhale tarihinden önceki beş yıl içinde, mesleki
faaliyetlerinden dolayı yargı kararıyla hüküm giyen” hükmünün yer aldığı, anılan
düzenlemeye Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 52’nci maddesinin (d)
bendinde de yer verildiği, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 17.5’inci maddesinde ise ilgili
açıklamaya yer verildiği, anılan Kanun’un 10’uncu maddesinin (e) bendinde ve tebliğde
belirtildiği üzere ihale ya da son teklif verme tarihinden geriye dönük olarak 5 yıllık süre
içerisinde mesleki faaliyetinden kaynaklı bir mahkumiyet kararının bulunmamasına yönelik
düzenleme yapıldığı, söz konusu ihalede tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılması için
mevzuatın aramış olduğu menfi koşulların hiçbirisinin gerçekleşmediği, mahkumiyet
hükmünün mesleki faaliyet kapsamında bulunması gerektiği, mesleki faaliyet kapsamında
bulunmayan hususlarda teklifin değerlendirme dışı bırakılmasının mümkün olmadığı, aksi
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
düşüncenin anılan Kanun’un hükümlerine aykırılık teşkil edeceği,
Kamu İhale Genel Tebliği’nin 17.5.1.3’üncü maddesi uyarınca mahkûmiyet
kararlarının mesleki faaliyetten kaynaklanıp kaynaklanmadığının idarece araştırılması
gerektiğinin belirtildiği, ancak şikayet konusu kararda mesleki faaliyet hususunun idare
tarafından oldukça geniş yorumlandığı, nitekim İslahiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin
kararında alınan cezanın anılan Tebliğ’in aktarılan maddesi kapsamında olmadığı, Nurullah
Aykut’un suç tarihi veya karar tarihi itibarı ile AYK Yol A.Ş.nin yetkilisi olmadığı gibi
şirketin ortağı/yönetim kurul üyesi de olmadığı, anılan şahsın İslahiye 1. Asliye Ceza
Mahkemesi kararından sonra anılan şirkete hissedar ve yönetim kurulu üyesi olduğu, suça
konu tarihte firmayı temsil yetkisi bulunmadığı, dolayısıyla hakkı olmayan yere hafriyat
dökme işinin özel ortak AYK Yol A.Ş.nin faaliyetinden kaynaklandığının da
düşünülemeyeceği, anılan şahsın mahkeme karar tarihinden sonra yetkilisi olduğu AYK Yol
A.Ş.nin faaliyet alanının oto yollar, kara yolları, şehir içi yollar ve diğer araç ve yaya
yollarının inşaatına ilişkin olduğu, mahkumiyet kararı verilen hafriyat taşıma ve döküm işi ile
ilgili herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, mahkumiyet kararı verilen suçun ihale konusu
işle de bir ilgisinin bulunmadığı, dolayısıyla iş ortaklıkları ve yetkililerinin mesleki
faaliyetten ötürü hüküm giymediği, ayrıca yargılama konusu olayın ihaleden
kaynaklanmadığının açık olduğu,
b) Adli sicil kaydına esas İslahiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ilamı incelendiğinde
suç tarihinin 07.04.2016 tarihi olduğu, mahkumiyet hükmünün ise 21.02.2018 tarihinde
kurulduğu, anılan kararın istinaf/temyiz edilmeksizin verildiği tarihte sanık Nurullah
Aykut’un ve müdafinin yokluğunda verilen kararın istinaf başvurusu üzerine kesinleştiği,
ihalesi 09.05.2023 tarihinde yapılan başvuruya konu ihalede şirket temsilcisi Nurullah
Aykut’un kamu ihalelerine katılmasında, teklif sunmasında, sözleşme imzalamasında ve
yüklenici sıfatına haiz olması hususunda bir yasaklılığının bulunmadığının görülebileceği,
c) TCK’nın 53’üncü maddesinin gerekçesinde “İşlediği suç dolayısıyla toplumda
kişiye karşı duyulan güven sarsılmaktadır. Bu nedenle, suçlu kişi özellikle güven ilişkisinin
varlığını gerekli kılan belli hakların kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır. Madde metninde,
işlediği suç dolayısıyla kişinin hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı
belirlenmiştir.” ifadesinin yer aldığı, anılan maddenin uygulanması ve getirilmesindeki
amacın kişiye karşı duyulan güven duygusunun sarsılmasına yönelik olduğu, somut
uyuşmazlığa konu mahkeme ilamının gerekçesinden anlaşılacağı üzere hükmün 10’uncu
fıkrasında “sanık hakkında tesis edilen sonuç cezanın niteliği dikkate alınarak TCK’nın 53/1
ve 51/1’inci madde hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığı şeklinde karar verildiği,
Nurullah Aykut hakkında belirli hakları kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesinin
mesleki faaliyetten men edilmesi sonucunu doğuracak nitelikte yorumlanması ve
uygulanmasının mümkün olmadığı,
Değerlendirme dışı bırakılma gerekçesinin ancak mevzuatta belirtildiği üzere yargı
kararıyla “tatili icrasına hükmedilen meslek ve sanatla” sınırlı olmak üzere uygulanabileceği,
ancak uyuşmazlıkta anılan şahıs hakkında meslek ve sanatla ilgili olarak mesleki faaliyette
bulunmasının men’ine ilişkin bir karar bulunmadığı, aksi düşüncenin ticari faaliyetin
tamamıyla yapılmasına engel nitelikte olduğu, hakim kararıyla belirli bir mesleğin icrasının
yapılmasının engellenmesine ilişkin hüküm olmadığı, kanun koyucunun istemediği sonuçlara
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
yol açacak şekilde Tebliğ ile kapsamın genişletilerek işlem tesis edilmesinin hatalı bir işlem
olduğu, idare tarafından hatalı bir yorumla mesleki faaliyet kapsamında bulunmayan, hakkı
olmayan yere tecavüz suçundun verilen ilamda hiçbir suretle TCK’nın 53’üncü maddesinin
uygulanması yönünde bir hüküm bulunmamasına karşın değerlendirme dışı bırakılma
yönünde karar verilmesinin hak kaybına sebebiyet verdiği,
Mahkeme kararı incelendiğinde anılan şahıs hakkında mesleki faaliyetinden kaynaklı
bir hüküm verilmediği, cezaya konu eylemin hakkı olmayan yere tecavüz suçunu
oluşturduğu, hakkı olmayan yere tecavüz suçu ile korunan hukuki değerin mülkiyet hakkı
olduğuna tereddüt bulunmadığı, mahkeme ilamına yansıdığı üzere hatalı bir şekilde hafriyat
alınan yerin malikinin şikayeti üzerine netice itibarıyla para cezası ile mahkumiyete karar
verilmesinin mesleki faaliyet kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gibi anılan
karar ile TCK’nın 53’üncü maddesinin de uygulanmasına yer olmadığına hükmedilmesi
karşısında tesis olunan teklifin değerlendirme dışı bırakılması, teminatın irat kaydedilmesi ve
ihalenin iptal edilmesine yönelik kararda usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı,
Yukarıda da bahsedildiği üzere suçun işlendiği tarihte anılan şahsın AYK Yol Yapı
İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin temsilcisi olmadığı, bu haliyle AYK Yol Yapı İnşaat
Sanayi Tic. A.Ş.nin genel müdürü olmadığı bir tarihte işlenmiş olan bir suçtan dolayı suç ve
cezada şahsilik ilkesi gereğince ortak girişimleri tarafından verilen teminatın irat
kaydedilmesinin de hatalı bir işlem olduğu, Ticaret Sicil Gazetesi’nden yetki ile ilgili olarak
araştırma yapıldığında ilgili hususun görülebileceği,
d) Anılan Kanun’un 10’uncu maddesinde verilen yetkinin bahsi geçen Tebliğ ile
kapsamının genişletilerek uygulandığı, Tebliğ’in 17.5.2.1’inci maddesinin Kanun’un 10’uncu
maddesine aykırı olduğu, Kanun’da ihale tarihinden geriye dönük olarak 5 yıllık sürenin
hükmün kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağına yönelik açık bir hüküm bulunmadığı,
ikincil hukuk normlarının üst hukuk normlarına aykırı olmasının düşünülemeyeceği,
dolayısıyla Kanun’da 5 yıllık sürenin ihale tarihinden geriye dönük olarak 5 yıllık süre olarak
uygulanabileceği düzenlemesi ile anlaşılması gereken hususun suçun işlendiği tarih veyahut
kararın verildiği tarih olması ve uygulamanın da bu yönde yapılması gerektiği, aksi
düşüncenin istinaf, temyiz kanun yollarına başvurulması sürecinde ilgililer hakkında verilen
kararın akıbetinin yargı organlarınca verilecek kararların kesinleşmesi tarihine bırakılması
halinde hem bir belirsizlik yaşanacağı hem de bu belirsizlik ve öngörülemezliğin kuruluş
amaçları ticari faaliyette bulunmak olan şirketler açısından hak kayıplarına sebebiyet
vereceği,
e) İdarenin şikâyete cevap dilekçesinde ve komisyon kararında sürekli olarak Danıştay
13. Dairesi’nin 2021/1404 E. sayılı kararından bahsettiği, ancak anılan kararın iş bu
uyuşmazlık ile yakın veya uzak bir bağlantısının olmadığı, söz konusu karar incelendiğinde
ortada mevcut bir iş kazası bulunduğu, iş kazasının ise inşaat mahallinde olduğu, tedbirsizlik
ve dikkatsizlik sebebiyle yaşanan iş kazasında yüklenicinin kusurunun bulunduğunun
görülebileceği, hem işin yapıldığı yerde hem de yükleniciden kaynaklanan sebeplerle
yaşandığı açık olan ve TCK’nın 53’üncü maddesinin uygulandığı durumda yüklenicinin
faaliyette bulunmasının engellendiği dikkate alındığında söz konusu kararın iş bu uyuşmazlık
ile örtüşmediği ve emsal niteliğe haiz bulunmadığı,
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
Nurullah Aykut ile ilgili mahkeme kararına konu eylem incelendiğinde, söz konusu
olayın inşaat mahallinde olmadığı, yükleniciye teslim edilen ve işin yapıldığı saha içerisinde
kalmadığı, ortada mesleki faaliyetten kaynaklı bir cezanın bulunmadığı, TCK’nın 53’üncü
maddesinin uygulanmadığı, suçun nev’i, ağırlığı itibariyle tesis edilen iş bu işlemin ölçüsüz
kaldığı, Tebliğ hükmünün ise kanuna aykırı olduğu, idarenin emsal niteliğe haiz olduğunu
ileri sürdüğü olay ile uyuşmazlık konusu arasında benzerlik bulunmadığı iddialarına yer
verilmiştir.
Başvuru sahibinin iddialarının değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki hususlar tespit
edilmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma”
başlıklı 53’üncü maddesinde “(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına
mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin
üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il,
belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca
verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b)
Seçme ve seçilme ehliyetinden (…)(11) , c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir
hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel
kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu
altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı
tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri
uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu
üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri
uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri
uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında birinci fıkranın
(e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.
(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını
doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle
işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından
sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin
kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye
kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet
halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin
kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan
yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen
yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az
ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da
sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün
kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.”
hükmü,
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 10’uncu maddesinin dördüncü fıkrasında
“Aşağıda belirtilen durumlardaki istekliler ihale dışı bırakılır:
…
e) İhale tarihinden önceki beş yıl içinde, mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı
kararıyla hüküm giyen,
…
Bu madde kapsamında istenen belgelerden hangilerinin taahhütname olarak
sunulabileceği Kurum tarafından belirlenir. Gerçeğe aykırı hususlar içeren taahhütname
sunulması veya ihale üzerinde kalan istekli tarafından taahhüt altına alınan durumu tevsik
eden belgelerin sözleşme imzalanmadan önce verilmemesi halinde bu durumda olanlar ihale
dışı bırakılarak geçici teminatları gelir kaydedilir.” hükmü,
Kamu İhale Genel Tebliği’nin “İsteklilerden 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddenin
dördüncü fıkrasına göre istenecek belgeler” başlıklı 17’nci maddesinde “17.5. 4734 sayılı
Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendine ilişkin olarak,
1/1/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin
dördüncü fıkrasının (e) bendinde ihale tarihinden önceki beş yıl içinde, mesleki
faaliyetlerinden dolayı yargı kararıyla hüküm giyen isteklilerin ihale dışı bırakılacağı, 11 inci
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; bu Kanun ve diğer kanunlardaki hükümler
gereğince geçici veya sürekli olarak idarelerce veya mahkeme kararıyla kamu ihalelerine
katılmaktan yasaklanmış olanlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren
suçlardan veya örgütlü suçlardan veyahut kendi ülkesinde ya da yabancı bir ülkede kamu
görevlilerine rüşvet verme suçundan dolayı hükümlü bulunanların doğrudan veya dolaylı
veya alt yüklenici olarak, kendileri veya başkaları adına hiçbir şekilde ihalelere
katılamayacakları hüküm altına alınmıştır.
17.5.1. Mesleki faaliyete ilişkin mahkumiyet kararının kapsamı:
…
17.5.1.2 İhale dışı bırakma, ancak yargı kararıyla “tatili icrasına hükmedilen meslek
ve sanat”la sınırlı olmak üzere uygulanabilir.
17.5.1.3 Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne bağlı birimlerden
alınacak adli sicil istatistik bilgilerini içeren belgeden veya gerekçeli mahkumiyet kararından
yalnızca, “mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklanan mahkumiyet hali”, 4734 sayılı
Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında değerlendirilecektir.
Bu nedenle idarelerin, 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendinin uygulamasında,
mahkumiyet kararlarının mesleki faaliyetten kaynaklanıp kaynaklanmadığını göz önünde
bulundurması gerekmektedir.
17.5.2. Süre:
17.5.2.1. İdarelerce isteklilerin haklarında mesleki faaliyetlerinden dolayı kesinleşmiş
mahkumiyet kararının bulunduğunun tespit edilmesi halinde, son başvuru ve/veya ihale
tarihinden önceki beş yıllık sürenin başlangıcı olarak Mahkemece verilen hükmün kesinleştiği
tarih esas alınacaktır.
17.5.2.2. 4734 sayılı Kanuna göre yapılan ihalelerde istekliler hakkında son başvuru
ve/veya ihale tarihinden önceki beş yıl içinde mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı
mercilerince verilmiş mahkûmiyet kararı bulunması halinde, bu durumdaki isteklilerin 10
uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale dışı bırakılmaları gerekmektedir.
17.5.3. Belgelerin temin edileceği yerler:
17.5.3.1.1. İsteklinin gerçek kişi olması halinde; son başvuru ve/veya ihale tarihinden
önceki beş yıl içinde mesleki faaliyetleri ile ilgili mahkumiyet kararına ilişkin belgeler Adalet
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
Bakanlığı, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne bağlı birimlerden alınacaktır.
17.5.3.1.2. İsteklinin tüzel kişi olması halinde; Türk Ticaret Kanunu hükümleri
uyarınca; anonim şirket ise yönetim kurulu üyelerinin, limited şirket ise şirket müdürünün,
yoksa ortaklarının tamamının, kolektif şirket ise ortakların tamamının, komandit şirkette
komandite ortakların hepsinin, komanditer ortaklardan kendilerine şirketi temsil yetkisi
verilmiş olan ortakların, kooperatiflerde yönetim kurulu üyelerinin Adalet Bakanlığı, Adli
Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne bağlı birimlerden alacakları belgeler İdarelerce kabul
edilecektir. Öte yandan, sermaye şirketinde yönetim kurulu üyesi veya limited şirket müdürü
olmasa dahi şirketin idaresinde hakim etkisi bulunan ortak veya ortakların da 10 uncu
maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca adli sicil kaydını ibraz etmeleri
gerekmektedir.
…
17.6.3. 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d),
(e) ve (g) bentleri gereğince, ihaleye katılan isteklinin teklifinin başka bir sebeple
değerlendirme dışı bırakılıp bırakılmadığı, bu isteklinin teklifinin ekonomik açıdan en
avantajlı teklif olup olmadığı veya ihalenin iptal edilip edilmediğine bakılmaksızın,
isteklilerin taahhüt edilen duruma aykırı hususlarının bulunduğunun anlaşılması (sosyal
güvenlik prim veya vergi borcu bulunması gibi) halinde, bu durumda olanların ihale dışı
bırakılarak geçici teminatlarının gelir kaydedilmesi, ancak haklarında ihalelere katılmaktan
yasaklama kararı verilmemesi gerekmektedir.” açıklaması yer almaktadır.
İdari Şartname’nin “İhale konusu işe/alıma ilişkin bilgiler” başlıklı 2’nci maddesinde
“2.1. İhale konusu işin/alımın;
a) Adı: Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı Yapımı
b) Türü: Yapım işleri
c) İlgili Uygulama Yönetmeliği: Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği
ç) Yatırım proje no'su (yapım işlerinde):
d) Kodu:
e) Miktarı:
10000 metrekare Bina Yapılması
Ayrıntılı bilgi idari şartnamenin ekinde yer almaktadır.
f) İşin yapılacağı/malın teslim edileceği yer: KOCAELİ / Derince” düzenlemesi,
Anılan Şartname’nin “İhale dışı bırakılma ve yasak fiil veya davranışlar” başlıklı
10’uncu maddesinde “10.1. İsteklilerin, ihale tarihinde 4734 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e), (g) ve (i) bentlerinde belirtilen
durumlarda olmaması gerekmektedir. Anılan maddenin dördüncü fıkrasının (c) ve (d) bentleri
hariç, bu durumlarında değişiklik olan istekli, İdareye derhal bilgi verecektir. İhale üzerinde
kalan istekli ise sözleşmenin imzalanmasından önce, ihale tarihinde 4734 sayılı Kanunun 10
uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (g) bentlerinde belirtilen
durumlarda olmadığına ilişkin belgeleri verecektir.
10.2. Bu Şartnamenin 9 uncu maddesi uyarınca ihaleye katılamayacak olanlar ile
4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ihale dışı bırakılma
nedenlerini taşıyan istekliler değerlendirme dışı bırakılır.
10.3. 4734 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca ihaleye katılamayacak olanlar ile
17 nci maddesinde sayılan yasak fiil veya davranışta bulunduğu tespit edilenler hakkında,
ayrıca fiil veya davranışın özelliğine göre aynı Kanunun Dördüncü Kısmında belirtilen
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
hükümler uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Başvuruya konu ihalenin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol
Dairesi Başkanlığı Etüt ve Proje Şube Müdürlüğü tarafından açık ihale usulüyle elektronik
ortamda gerçekleştirilen “Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı Yapımı” ihalesi
olduğu, söz konusu ihalede 5 adet ihale dokümanı edinildiği, 09.05.2023 tarihinde
gerçekleştirilen ihaleye 1 adet teklifin verildiği, ihale komisyonu tarafından yapılan
değerlendirmeler sonucunda tek teklif sahibi olan başvuru sahibi Mabeyn İnşaat Emlak
Tekstil Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi - Ayk Yol Yapı İnşaat Sanayi Ticaret
Anonim Şirketi İş Ortaklığının ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olarak belirlendiği,
sözleşme yapılması aşamasında ilgili belgelerin idarece istenildiği ve sunulan belgeler
üzerinde idarece inceleme yapılması neticesinde 13.06.2023 tarihinde karar verildiği, idarece
verilen kararda Hukuk Müşavirliklerinden görüş talep edildiği ve bu görüşte “Sözleşmeye
davet edilen ve ekonomik açıdan en avantajlı 1. en avantajlı teklif sahibi İş Ortaklığının özel
ortağı olan Ayk Yol Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi temsilcisi olarak teklifi
imzalayan Nurullah AYKUT’un sabıka kaydı ve mahkeme karan üzerinde yapılan incelemede
inşaat harfiyatının hakkı olmayan yere dökmeden ceza almış olduğu, Danıştay 13. Daire’nin
2021/1404 E. 2021/1957 K. sayılı dosyasında da yer alan kararda da bu konunun detaylı
olarak incelendiği mesleki faaliyet kapsamında yapılacak değerlendirmenin kriterlerini
taşıdığının tespit edilmesi nedeni ile; 4734 sayılı kanunun 10. maddesinin son paragrafına
istinaden teklif tutarının %3’üne karşılık gelen geçici teminatının gelir kaydedilerek ihale dışı
bırakılmasına ve ayrıca ihalede 2. teklif sahibi olmaması nedeni ile de ihalenin iptal
edilmesine karar verilmiştir.” ifadelerine yer verildiği görülmüştür.
İhale dokümanı arasında bulunan ve başvuru sahibi tarafından da gönderilen birim
fiyat teklif mektubunda “3) İhale tarihinde, 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin
dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e), (g) ve (i) bentlerinde belirtilen durumlarda
olmadığımızı ve olmayacağımızı, anılan maddenin dördüncü fıkrasının (c) ve (d) bentleri
hariç, bu hususlara ilişkin olarak durumumuzda değişiklik olması veya yeterlik sertifikası
kapsamındaki belgelere ilişkin şartların değişmesi halinde buna ilişkin belgeleri derhal
vereceğimizi; ihalenin üzerimizde kalması halinde ise sözleşme imzalanmadan önce ihale
tarihi itibariyle mesleki faaliyetimizi mevzuatı gereği ilgili odaya kayıtlı olarak
sürdürdüğümüze ve ihale tarihinde anılan maddenin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e)
ve (g) bentlerinde belirtilen durumlarda olmadığımıza ilişkin belgeleri, anılan Kanun ve ilgili
mevzuat ile ihale dokümanında yer alan düzenlemelere uygun olarak İdarenize sunacağımızı
taahhüt ediyoruz.” ifadelerine yer verilmiştir.
İhale işlem dosyasında yapılan incelemede, Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü’nden
alınan ve başvuru sahibinin özel ortağı AYK Yol Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
adına teklifi imzalayan Nurullah Aykut’un adli sicil kaydının bulunduğu, söz konusu sicil
kaydına yönelik olarak temin edilen İslahiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Karar No.
2016/284, Esas No. 2018/186 kararında “İslahiye Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28/04/2016
tarih, 2016/316 esas sayılı iddianamesi ile: sanık hakkında; hakkı olmayan yere tecavüz
suçunu işlediğinden bahisle, Türk Ceza Kanunu 154/1, 53 maddeleri uyarınca
cezalandırılmasına karar verilmesi istemiyle mahkememize kamu davası açılmıştır.
SAVUNMA:
SANIK NURULLAH AYKUT SAVUNMASINDA: “Ben Ayk Yol Yapı Sanayi Ticaret AŞ.
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
Genel Müdürü olarak görev yaparım. Yapılan işler benim bilgim ve talimatım doğrultusunda
yapılmaktadır. İslahiye Belediye Başkanlığı ile anlaşmalı olarak yol yapım çalışması
yapıyorduk. Belediye yetkilerinin bize gösterdiği moloz dökülü alandan harfiyat alıyorduk.
Ancak 401 nolu parsele girdiğimizi buranın müştekiye ait olduğunu bilmiyorduk. Burada biz
30-40 günlük bir çalışma yaptık.
Bizden öncede o bölgeden harfiyat alanlar olduğundan biz durumu fark edemedik.
Tamamen hata ile olmuştur. Herhangi bir kastımız yoktur. Daha önce vermiş olduğum
doğrudur. Bana aittir. Ben müştekilerin benim eylemimle oluşan zararını gidermeye hazırım.
Şikayetten vazgeçme olursa kabul ederim. Karşı tarafla uzlaşmaya da hazırım. Üzerime atılı
suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum, beraatimi talep ediyorum, mahkeme aksi kanaatte ise
lehime olan hükümlerin uygulanmasını isterim, eğer ceza verilecek olursa hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ederim.” demiştir.
…
DELİLLER:
Müşteki beyanı, sanık savunması, ölçü krokisi, basit kroki, zarar tespit tutanağı, tapu
kaydı, uzlaşma formu, keşif tutanağı, bilirkişi raporu, Adli sicil ve nüfûs kaydı ve tüm dosya
kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL VE GEREKÇE:
İddia, sanık savunması, katılan beyanı, dosyadaki deliller ve tüm dosya kapsamı
birlikte değerlendirildiğinde; katılan Şaban Doğan’a ait Değirmencik Serinevler Toki
Mahallesi karşısında Çöl Yurdu mevkiinde bulunan 401 parsel saydı araziden AYK Yol Yapı
İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. şirketi çalışanları tarafından toprak alınmasına ilişkin olarak
yapılan yargılamada katılan Şaban Doğan arazisinden bilgisi olmadan toprak alındığını ve
sanıktan davacı ve şikayetçi olduğunu beyan etmiş, sanık şirket yetkilisi ve katılan uzlaşmamış
olup, sanık savunmasında İslahiye Belediyesi ile anlaşmalı olarak yol yapım çalışması
yaptığını belirterek, suça konu araziden toprağı bilerek almadıklarını, hata ile olduğunu,
kastının bulunmadığını, ayrıca belediye yetkililerinin gösterdiği moloz dökülü alanda harfiyat
aldıklarını belirtmiş ise de, İslahiye Belediye Başkanlığına yazılan müzekkere ile yol yapım
çalışmasında kullanılmak üzere söz konusu firmaya Belediye tarafından harfiyat sağası
olarak herhangi bir alanın gösterilmediği, firma tarafından da belediyeye herhangi bir
talebin yapılmadığı belirtilmiş, bu sebeple sanığın beyanına itibar edilmemiş olup, söz konusu
yerde keşif yapılmış ve hakkı olmayan yere tecavüzün arsa üzerinde gerçekleştiği ve oluşan
zarar miktarının da tespiti yapılmış olup, katılan tarafın zararının giderilmemiştir. Tüm bu
hususlar bir arada değerlendirildiğinde suça konu alanın büyüklüğü, zararın ağırlığı da göz
önüne alınarak alt sınırdan uzaklaşılmış, sanığın sabıkasız geçmişi, cezanın sanığın geleceği
üzerindeki olası etkileri lehine taktiri indirim sebebi kabul edilerek cezasının 5237 SY TCK 62
maddesi gereğince 1/6 oranında indirilmesine, sanık hakkında tesis edilen kısa süreli hapis
cezasının sanığın sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate
alınarak adli para cezasına çevrilmesine, sanık hakkında neticeten hapis cezasının adli para
cezasına çevrilmesi sonucu gün olarak verilen adli para cezası olarak 4000TL, sanık
hakkında gün olarak verilen adli para cezasının 1660 TL olmak üzere cezalandırılmasına,
sanık katılanın tapulu arazisindeki işgali sona erdirmeyip eski hale getirmediğinden, zararı
gidermediğinden ve bu nedenle şartları oluşmadığından 5271 sayılı CMK’nın 231/5 madde
hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, sanığın sabıkasında geçen ve hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararına konu Bulanık Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/27
2014239 E-K sayılı ilamı nedeniyle Mahkemesine ihbarda bulunulmasına, katılan kendisini
bir vekille temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
kurulmuştur.
1)-Sanık Nurullah Aykut’un üzerine atılı TCK'nın 154/1 maddesinde düzenlenen Hakkı
Olmayan Yere Tecavüz suçun işlediği sabit olduğundan 5237 sy TCK 154/1 ve TCK 61/1
maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, zarara uğrayan
alanın büyüklüğü de dikkate alınarak zarar ağırlığı amaç vesaiki nazara alınarak alt sınırdan
uzaklaşılarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak 8 AY HAPİS VE 100 GÜN ADLİ PARA
CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
2)- Sanığın sabıkasız geçmişi, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri lehine
taktiri indirim sebebi kabul edilerek cezasının 5237 SY TCK 62 maddesi gereğince 1/6
oranında indirilerek 6 AY 20 gün HAPİS VE 83 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE
CEZALANDIRILMASINA,
3)-Sanık hakkında başkaca yasal ve takdiri artırım ve indirim uygulanmasına yer
olmadığına,
4)-Sanık hakkında gün olarak verilen adli para cezasının TCK 52/2 maddesi gereğince
beher günü takdiren 20 TL den hesap edilerek 1660 TL ADLİ PARA CEZASI İLE
CEZALANDIRILMASINA,
5)-Sanık hakkında tesis edilen kısa süreli hapis cezasının sanığın sosyal ve ekonomik
durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 50/1-a
maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilerek sanığın 200 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE
CEZALANDIRILMASINA,
6)-Sanık hakkında hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sonucu gün olarak
verilen adli para cezasının TCK 52/2 maddesi gereğince beher günü takdiren 20 TL den
hesap edilerek 4000 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
7-Sanık hakkında neticeten hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sonucu gün
olarak verilen adli para cezası olarak 4000TL, Sanık hakkında gün olarak verilen adli para
cezasının 1660 TL olmak üzere cezalandırılmasına ,
8)-Sanığın ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurularak hükmedilen adlî
para cezasının hükmün kesinleşme tarihinden itibaren birer ay ara ile 15 eşit taksit halinde
ödenmesine,
9)-Taksitlerden birinin zamanında ödenmediği takdirde geri kalan kısmın tamamının
tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği gibi İnfaz aşamasında
Cumhuriyet Savcısı kararı ile de 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı kanunun
81. Maddesi İle değişik 5275 sayılı kanunun 106/3. Maddesi uyarınca adli para cezalarının
ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma karan verilebileceği sanığa ihtarına,
(ihtarat yapılamadı, gerekçeli kararın tebliği ile ihtarına)
10)-Sanık hakkında tesis edilen sonuç cezanın niteliği dikkate alınarak TCK'nın 53/1
ve 51/1 madde hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına,
11)-Sanık katılanın tapulu arazisindeki işgali sona erdirmeyip eski hale
getirmediğinden, zararı gidermediğinden ve bu nedenle şartları oluşmadığından 5271 sayılı
CMK'nın 231/5 madde hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına,
12-Sanığın sabıkasında geçen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına
konu Bulanık Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/27 2014239 E-K sayılı ilamı nedeniyle
Mahkemesine İHBARDA BULUNULMASINA,
12-Katılan yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde
yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 2180,00 TL vekalet ücretinin
sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine,
13)-Sanığın sarfına neden olduğu 2 posta gideri 8,30TL 2 tebligat 20 TL bilirkişi ve
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
keşif ücreti 1221,80TL TOPLAM 1250,10 TL’nin sanıktan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; katılan vekilinin yüzüne karşı kararın tefhim, sanığın, kanlanın ve sanık
müdafiinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize veya
bulundukları yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile veya tutanağa geçirilmek koşuluyla
zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu
açık olmak üzere, Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup gerekçesi ana çizgileriyle
anlatıldı. 21/02/2018” ifadelerine yer verildiği görülmüştür. Söz konusu mahkeme
kararından; Nurullah Aykut’un AYK Yol Yapı Sanayi Ticaret A.Ş. Genel Müdürü olduğu,
İslahiye Belediye Başkanlığı ile anlaşmalı olarak yol yapım çalışması yapıldığı, çalışma
sırasında moloz dökülü yerden izinsiz olarak hafriyat alındığının tespit edildiği, söz konusu
yerde keşif yapıldığı ve hakkı olmayan yere tecavüzün arsa üzerinde gerçekleştiğinin
belirlendiği, bu bağlamda meslekin icrası sırasında söz konusu suçun işlendiğinin anlaşıldığı,
anılan şahıs hakkında tesis edilen kısa süreli hapis cezasının sanığın sosyal ve ekonomik
durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak adli para cezasına çevrilmesine
21/02/2018 tarihinde karar verildiği, adli sicil kaydından söz konusu kararın 17.06.2019
tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İdareye sunulan imza sirkülerinde Nurullah Aykut’un yönetim kurulu başkanlığına
atandığı, EKAP üzerinden yapılan sorgulamada anılan şahsın yönetim kurulu üyesi olduğu ve
teklif mektubunu elektronik ortamda imzaladığı görülmüştür.
4734 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinin dördüncü fıkrasında, hangi isteklilerin
ihalelere katılamayacağına yer verildiği, bunlardan birinin de ihale tarihinden önceki beş yıl
içinde mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı kararıyla hüküm giyenler olduğu, Tebliğ’de yer
alan açıklamalara göre mahkûmiyet kararının mesleki faaliyetten dolayı olup olmadığının
irdelenmesi gerektiği, idarelerce isteklilerin haklarında mesleki faaliyetlerinden dolayı
kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunduğunun tespit edilmesi halinde, son başvuru ve/veya
ihale tarihinden önceki beş yıllık sürenin başlangıcı olarak Mahkemece verilen hükmün
kesinleştiği tarih esas alınacağı anlaşılmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin 28.02.2018 tarihli ve E:2017/1575, K:2018/793 sayılı
kararı ile “4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 10. maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi
uyarınca bir isteklinin teklifinin ihale dışı bırakılabilmesi için mesleki faaliyetlerinden dolayı
yargı kararıyla hüküm giymiş olması şart olduğu halde Kamu İhale Genel Tebliği’nin
17.5.1.3. maddesi ile Kanun hükmünü aşar nitelikte, mesleki faaliyetten kaynaklanıp
kaynaklanmadığına bakılmaksızın bazı haklardan mahrum bırakılmaya ilişkin mahkumiyetle
ek güvenlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların ihale dışı bırakılma sebebi olarak
belirlenmesinin hukuka aykırı olduğu açıktır.” gerekçesiyle bu maddenin iptal edildiği,
Bunun üzerine 19/06/2018 tarihli ve 30453-M sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
değişiklikle maddenin “17.5.1.3. Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne
bağlı birimlerden alınacak adli sicil istatistik bilgilerini içeren belgeden veya gerekçeli
mahkumiyet kararından yalnızca, “mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklanan
mahkumiyet hali”, 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi
kapsamında değerlendirilecektir. Bu nedenle idarelerin, 10 uncu maddenin dördüncü
fıkrasının (e) bendinin uygulamasında, mahkûmiyet kararlarının mesleki faaliyetten
kaynaklanıp kaynaklanmadığını göz önünde bulundurması gerekmektedir.” şeklinde
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
değiştirildiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla Kamu İhale Genel Tebliği’nin yürürlükteki 17.5.1.3’üncü madde
açıklamasından; anılan Kanun’un 10’uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi
kapsamında uygulama yapılabilmesi için mesleki faaliyetten dolayı yargı kararıyla hüküm
giyilmiş olmasının şart olduğu, “belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya” veya
“bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir
meslek veya sanatı kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra
etmekten yoksun bırakılmaya” ilişkin feri cezaya hükmedilmiş olması şartının aranmayacağı
anlaşılmıştır.
(a), (b) ve (c)’de yer alan iddiaya ilişkin olarak;
Yukarıda yer verilen hususlar bir arada değerlendirildiğinde; ihale tarihinden önceki
beş yıl içinde ilgililerce mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklı olarak yargı kararıyla
hüküm giyilmiş olmasının isteklinin ihale dışı bırakılmasını gerektirdiği; bu kapsamda feri
ceza olarak “muayyen bir meslek ve sanatın tatili icrası”na ilişkin mahkûmiyet halinin
varlığından bağımsız olarak, mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklanması şartıyla
herhangi bir mahkûmiyet halinin bulunmasının yeterli olduğu; bir başka anlatımla, mesleki
faaliyetin yürütülmesinden kaynaklanan mahkûmiyet hali kapsamında feri ceza olarak meslek
veya sanatın icrasının yasaklanmasına hükmedilmemiş olmasının, anılan Kanun’un 10’uncu
maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi çerçevesinde işlem tesis edilmesine engel teşkil
etmediği neticesine ulaşılmaktadır. Bu bağlamda, 17.06.2019 tarihinde kesinleşen mahkeme
kararı doğrultusunda, mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklı olarak hüküm verildiğinin
anlaşıldığı, ihale tarihinden önceki beş yıl içinde, mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı
kararıyla hüküm giyenlerin değerlendirme dışı bırakılarak geçici teminatın irat kaydedilmesi
gerektiğinin anlaşıldığı, son başvuru ve/veya ihale tarihinden önceki beş yıllık sürenin
başlangıcı olarak Mahkemece verilen hükmün kesinleştiği tarihin esas alınacağı, bu çerçevede
ihale tarihi olan 09.05.2023 tarihi dikkate alındığında ihale tarihinden önceki beş yıl içinde
mahkeme kararının verildiğinin anlaşıldığı, idarece söz konusu isteklinin Kanun’un 10’uncu
maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında olduğu yönündeki tespiti sonucu
yapılan işlemin mevzuata aykırılık taşımadığı sonucuna varılmıştır.
Ayrıca, söz konusu mahkeme kararında Nurullah Aykut’un ifadesinde AYK Yol Yapı
Sanayi Ticaret A.Ş. Genel Müdürü olduğunu ifade ettiği, kaldı ki mevcut durumda anılan
şahsın bahsi geçen şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu ve ihale tarihinde yönetim kurulu
üyesi olmasının idarece ilgili işlemin yapılması bakımından yeterli olduğu, başka bir deyişle
suçun işlendiği tarihin değil ihale tarihinde anılan şahsın yönetim kurulu üyesi olmasının
yeterli olduğu anlaşıldığından, başvuru sahibinin bu husustaki iddiasının yerinde olmadığı
sonucuna varılmıştır.
(d)’de yer alan iddiaya ilişkin olarak;
4734 sayılı Kamu İhale Kanunun’nun “Kamu İhale Kurumu” başlıklı 53’üncü
maddesinde “…b) Bu Kanuna göre yapılacak ihaleler ile ilgili olarak Kurumun görev ve
yetkileri aşağıda sayılmıştır:
…
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026
2) Bu Kanuna ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa ilişkin bütün mevzuatı, standart
ihale dokümanlarını ve tip sözleşmeleri hazırlamak, geliştirmek ve uygulamayı
yönlendirmek.” hükmü yer almaktadır. Aktarılan hüküm bağlamında, Kamu İhale
Kurumu’nun Kanuna ilişkin bütün mevzuatı hazırlamak, geliştirmek ve uygulamayı
yönlendirme yetkisine sahip olduğu, dolayısıyla Kanuna ilişkin açıklanmasına ihtiyaç duyulan
hususlara ilişkin açıklama yapabileceği, aktarılan Tebliğ hükümlerinin bu doğrultuda
gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, ayrıca söz konusu iddianın denetim makamının Kamu İhale
Kurumu olmadığı anlaşılmış olup, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna
varılmıştır.
(e)’de yer alan iddiaya ilişkin olarak;
İdarece şikayete konu husus hakkında değerlendirme yapılması aşamasında “Danıştay
13. Daire’nin 2021/1404 E. 2021/1957 K. sayılı dosyasında da yer alan kararda da bu
konunun detaylı olarak incelendiği mesleki faaliyet kapsamında yapılacak değerlendirmenin
kriterlerini taşıdığı belirlenmiş…” ifadesine yer verildiği, idarece söz konusu mahkeme
kararının şikayete konu husus ile benzerlik taşıdığının düşünüldüğü, ancak somut olaya
etkisinin bulunmadığı anlaşılmış olup, mahkeme kararından yararlanmak amacıyla örneklem
yapıldığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53’üncü maddesinin (j) fıkrasının
9’uncu alt bendinde “Başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunması halinde,
Kurul kararı ile itirazen şikâyet başvuru bedelinin başvuru sahibine iadesine karar verilir.
Kurul kararının başvuru sahibine bildirimini izleyen otuz gün içinde başvuru sahibinin
Kuruma yazılı talebi üzerine, bu talep tarihini izleyen otuz gün içinde Kurum tarafından
itirazen şikâyet başvuru bedelinin iadesi yapılır ve son ödeme tarihine kadar geçen süre için
faiz işlemez. Diğer hallerde başvuru bedeli iade edilmez. Bu fıkranın (1) numaralı bendi
uyarınca tahsil edilen bedel hiçbir durumda iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.
Aktarılan Kanun hükmüne göre, başvuru sahibinin itirazen şikâyete konu iddialarının
tamamında haklı bulunması halinde başvuru bedeli iadesinin söz konusu olabileceği dikkate
alındığında, yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler neticesinde, başvuru sahibinin,
iddialarının tamamında haklı bulunmadığı anlaşıldığından başvuru bedelinin başvuru sahibine
iadesi için Kanunun öngördüğü şekilde “başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı
bulunması” koşulunun gerçekleşmediği, dolayısıyla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun
53’üncü maddesinin (j) fıkrasının 9’uncu alt bendi hükmü gereğince başvuru bedelinin
iadesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun'un 65'inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ
edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare
Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
Anılan Kanun'un 54'üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen
şikâyet başvurusunun reddine,
Oybirliği ile karar verildi.
KAMU İHALE KURULU KARARI
Toplantı No
Gündem No
Karar Tarihi
Karar No
: 2023/037
: 46
: 19.07.2023
: 2023/UY.II-1026