Ana Sayfa / Kararlar / Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı Etüt ve Proje Şube Müdürlüğü / 2023/356900-Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı Yapımı
Bilgi
İKN
2023/356900
Başvuru Sahibi
Mabeyn İnşaat Emlak Tekstil Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. - Ayk Yol Yapı İnşaat San. Tic. A.Ş. İş Ortaklığı
İdare
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı Etüt ve Proje Şube Müdürlüğü
İşin Adı
Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı Yapımı
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
BAŞVURU SAHİBİ:  
Mabeyn İnşaat Emlak Tekstil Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. - Ayk Yol Yapı İnşaat San. Tic.  
A.Ş. İş Ortaklığı,  
İHALEYİ YAPAN İDARE:  
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı Etüt ve Proje Şube  
Müdürlüğü,  
BAŞVURUYA KONU İHALE:  
2023/356900 İhale Kayıt Numaralı “Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı  
Yapımı” İhalesi  
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:  
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı Etüt ve  
Proje Şube Müdürlüğü tarafından 09.05.2023 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen  
“Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı Yapımı” ihalesine ilişkin olarak Mabeyn  
İnşaat Emlak Tekstil Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. - Ayk Yol Yapı İnşaat San. Tic. A.Ş. İş  
Ortaklığının 20.06.2023 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun, idarenin 20.06.2023 tarihli  
yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibince 23.06.2023 tarih ve 97970 sayı ile Kurum  
kayıtlarına alınan 23.06.2023 tarihli dilekçe ile itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuştur.  
Başvuruya ilişkin olarak 2023/805 sayılı itirazen şikâyet dosyası kapsamında yapılan  
inceleme neticesinde esas inceleme raporu tanzim edilmiştir.  
KARAR:  
Esas inceleme raporu ve ekleri incelendi.  
İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle,  
a) İş ortaklığını oluşturan şirketler ile AYK Yol Yapı İnşaat San. Tic. A.Ş.nin  
temsilcisi Nurullah Aykut’un ihalelerden yasaklı olmadığı, şikayet başvurusunda bahsi geçen  
mahkeme kararı incelendiğinde, tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılmasını konu alan 4734  
sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinin (e) bendinde belirtilen mesleki faaliyetten kaynaklı bir  
mahkumiyet veya TCK’nın 53’üncü maddesinde yer alan mesleki faaliyetten men hükmünü  
içermediğinin görüldüğü, anılan Kanun’un “ihaleye katılımda yeterlilik kuralları” başlıklı  
10’uncu maddesinin (e) bendinde “İhale tarihinden önceki beş yıl içinde, mesleki  
faaliyetlerinden dolayı yargı kararıyla hüküm giyen” hükmünün yer aldığı, anılan  
düzenlemeye Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 52’nci maddesinin (d)  
bendinde de yer verildiği, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 17.5’inci maddesinde ise ilgili  
açıklamaya yer verildiği, anılan Kanun’un 10’uncu maddesinin (e) bendinde ve tebliğde  
belirtildiği üzere ihale ya da son teklif verme tarihinden geriye dönük olarak 5 yıllık süre  
içerisinde mesleki faaliyetinden kaynaklı bir mahkumiyet kararının bulunmamasına yönelik  
düzenleme yapıldığı, söz konusu ihalede tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılması için  
mevzuatın aramış olduğu menfi koşulların hiçbirisinin gerçekleşmediği, mahkumiyet  
hükmünün mesleki faaliyet kapsamında bulunması gerektiği, mesleki faaliyet kapsamında  
bulunmayan hususlarda teklifin değerlendirme dışı bırakılmasının mümkün olmadığı, aksi  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
düşüncenin anılan Kanun’un hükümlerine aykırılık teşkil edeceği,  
Kamu İhale Genel Tebliği’nin 17.5.1.3’üncü maddesi uyarınca mahkûmiyet  
kararlarının mesleki faaliyetten kaynaklanıp kaynaklanmadığının idarece araştırılması  
gerektiğinin belirtildiği, ancak şikayet konusu kararda mesleki faaliyet hususunun idare  
tarafından oldukça geniş yorumlandığı, nitekim İslahiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin  
kararında alınan cezanın anılan Tebliğ’in aktarılan maddesi kapsamında olmadığı, Nurullah  
Aykut’un suç tarihi veya karar tarihi itibarı ile AYK Yol A.Ş.nin yetkilisi olmadığı gibi  
şirketin ortağı/yönetim kurul üyesi de olmadığı, anılan şahsın İslahiye 1. Asliye Ceza  
Mahkemesi kararından sonra anılan şirkete hissedar ve yönetim kurulu üyesi olduğu, suça  
konu tarihte firmayı temsil yetkisi bulunmadığı, dolayısıyla hakkı olmayan yere hafriyat  
dökme işinin özel ortak AYK Yol A.Ş.nin faaliyetinden kaynaklandığının da  
düşünülemeyeceği, anılan şahsın mahkeme karar tarihinden sonra yetkilisi olduğu AYK Yol  
A.Ş.nin faaliyet alanının oto yollar, kara yolları, şehir içi yollar ve diğer araç ve yaya  
yollarının inşaatına ilişkin olduğu, mahkumiyet kararı verilen hafriyat taşıma ve döküm işi ile  
ilgili herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, mahkumiyet kararı verilen suçun ihale konusu  
işle de bir ilgisinin bulunmadığı, dolayısıyla iş ortaklıkları ve yetkililerinin mesleki  
faaliyetten ötürü hüküm giymediği, ayrıca yargılama konusu olayın ihaleden  
kaynaklanmadığının açık olduğu,  
b) Adli sicil kaydına esas İslahiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ilamı incelendiğinde  
suç tarihinin 07.04.2016 tarihi olduğu, mahkumiyet hükmünün ise 21.02.2018 tarihinde  
kurulduğu, anılan kararın istinaf/temyiz edilmeksizin verildiği tarihte sanık Nurullah  
Aykut’un ve müdafinin yokluğunda verilen kararın istinaf başvurusu üzerine kesinleştiği,  
ihalesi 09.05.2023 tarihinde yapılan başvuruya konu ihalede şirket temsilcisi Nurullah  
Aykut’un kamu ihalelerine katılmasında, teklif sunmasında, sözleşme imzalamasında ve  
yüklenici sıfatına haiz olması hususunda bir yasaklılığının bulunmadığının görülebileceği,  
c) TCK’nın 53’üncü maddesinin gerekçesinde “İşlediği suç dolayısıyla toplumda  
kişiye karşı duyulan güven sarsılmaktadır. Bu nedenle, suçlu kişi özellikle güven ilişkisinin  
varlığını gerekli kılan belli hakların kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır. Madde metninde,  
işlediği suç dolayısıyla kişinin hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı  
belirlenmiştir.ifadesinin yer aldığı, anılan maddenin uygulanması ve getirilmesindeki  
amacın kişiye karşı duyulan güven duygusunun sarsılmasına yönelik olduğu, somut  
uyuşmazlığa konu mahkeme ilamının gerekçesinden anlaşılacağı üzere hükmün 10’uncu  
fıkrasında “sanık hakkında tesis edilen sonuç cezanın niteliği dikkate alınarak TCK’nın 53/1  
ve 51/1’inci madde hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığı şeklinde karar verildiği,  
Nurullah Aykut hakkında belirli hakları kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesinin  
mesleki faaliyetten men edilmesi sonucunu doğuracak nitelikte yorumlanması ve  
uygulanmasının mümkün olmadığı,  
Değerlendirme dışı bırakılma gerekçesinin ancak mevzuatta belirtildiği üzere yargı  
kararıyla “tatili icrasına hükmedilen meslek ve sanatla” sınırlı olmak üzere uygulanabileceği,  
ancak uyuşmazlıkta anılan şahıs hakkında meslek ve sanatla ilgili olarak mesleki faaliyette  
bulunmasının men’ine ilişkin bir karar bulunmadığı, aksi düşüncenin ticari faaliyetin  
tamamıyla yapılmasına engel nitelikte olduğu, hakim kararıyla belirli bir mesleğin icrasının  
yapılmasının engellenmesine ilişkin hüküm olmadığı, kanun koyucunun istemediği sonuçlara  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
yol açacak şekilde Tebliğ ile kapsamın genişletilerek işlem tesis edilmesinin hatalı bir işlem  
olduğu, idare tarafından hatalı bir yorumla mesleki faaliyet kapsamında bulunmayan, hakkı  
olmayan yere tecavüz suçundun verilen ilamda hiçbir suretle TCK’nın 53’üncü maddesinin  
uygulanması yönünde bir hüküm bulunmamasına karşın değerlendirme dışı bırakılma  
yönünde karar verilmesinin hak kaybına sebebiyet verdiği,  
Mahkeme kararı incelendiğinde anılan şahıs hakkında mesleki faaliyetinden kaynaklı  
bir hüküm verilmediği, cezaya konu eylemin hakkı olmayan yere tecavüz suçunu  
oluşturduğu, hakkı olmayan yere tecavüz suçu ile korunan hukuki değerin mülkiyet hakkı  
olduğuna tereddüt bulunmadığı, mahkeme ilamına yansıdığı üzere hatalı bir şekilde hafriyat  
alınan yerin malikinin şikayeti üzerine netice itibarıyla para cezası ile mahkumiyete karar  
verilmesinin mesleki faaliyet kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gibi anılan  
karar ile TCK’nın 53’üncü maddesinin de uygulanmasına yer olmadığına hükmedilmesi  
karşısında tesis olunan teklifin değerlendirme dışı bırakılması, teminatın irat kaydedilmesi ve  
ihalenin iptal edilmesine yönelik kararda usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı,  
Yukarıda da bahsedildiği üzere suçun işlendiği tarihte anılan şahsın AYK Yol Yapı  
İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin temsilcisi olmadığı, bu haliyle AYK Yol Yapı İnşaat  
Sanayi Tic. A.Ş.nin genel müdürü olmadığı bir tarihte işlenmiş olan bir suçtan dolayı suç ve  
cezada şahsilik ilkesi gereğince ortak girişimleri tarafından verilen teminatın irat  
kaydedilmesinin de hatalı bir işlem olduğu, Ticaret Sicil Gazetesi’nden yetki ile ilgili olarak  
araştırma yapıldığında ilgili hususun görülebileceği,  
d) Anılan Kanun’un 10’uncu maddesinde verilen yetkinin bahsi geçen Tebliğ ile  
kapsamının genişletilerek uygulandığı, Tebliğ’in 17.5.2.1’inci maddesinin Kanun’un 10’uncu  
maddesine aykırı olduğu, Kanun’da ihale tarihinden geriye dönük olarak 5 yıllık sürenin  
hükmün kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağına yönelik açık bir hüküm bulunmadığı,  
ikincil hukuk normlarının üst hukuk normlarına aykırı olmasının düşünülemeyeceği,  
dolayısıyla Kanun’da 5 yıllık sürenin ihale tarihinden geriye dönük olarak 5 yıllık süre olarak  
uygulanabileceği düzenlemesi ile anlaşılması gereken hususun suçun işlendiği tarih veyahut  
kararın verildiği tarih olması ve uygulamanın da bu yönde yapılması gerektiği, aksi  
düşüncenin istinaf, temyiz kanun yollarına başvurulması sürecinde ilgililer hakkında verilen  
kararın akıbetinin yargı organlarınca verilecek kararların kesinleşmesi tarihine bırakılması  
halinde hem bir belirsizlik yaşanacağı hem de bu belirsizlik ve öngörülemezliğin kuruluş  
amaçları ticari faaliyette bulunmak olan şirketler açısından hak kayıplarına sebebiyet  
vereceği,  
e) İdarenin şikâyete cevap dilekçesinde ve komisyon kararında sürekli olarak Danıştay  
13. Dairesi’nin 2021/1404 E. sayılı kararından bahsettiği, ancak anılan kararın iş bu  
uyuşmazlık ile yakın veya uzak bir bağlantısının olmadığı, söz konusu karar incelendiğinde  
ortada mevcut bir iş kazası bulunduğu, iş kazasının ise inşaat mahallinde olduğu, tedbirsizlik  
ve dikkatsizlik sebebiyle yaşanan iş kazasında yüklenicinin kusurunun bulunduğunun  
görülebileceği, hem işin yapıldığı yerde hem de yükleniciden kaynaklanan sebeplerle  
yaşandığı açık olan ve TCK’nın 53’üncü maddesinin uygulandığı durumda yüklenicinin  
faaliyette bulunmasının engellendiği dikkate alındığında söz konusu kararın iş bu uyuşmazlık  
ile örtüşmediği ve emsal niteliğe haiz bulunmadığı,  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
Nurullah Aykut ile ilgili mahkeme kararına konu eylem incelendiğinde, söz konusu  
olayın inşaat mahallinde olmadığı, yükleniciye teslim edilen ve işin yapıldığı saha içerisinde  
kalmadığı, ortada mesleki faaliyetten kaynaklı bir cezanın bulunmadığı, TCK’nın 53’üncü  
maddesinin uygulanmadığı, suçun nev’i, ağırlığı itibariyle tesis edilen iş bu işlemin ölçüsüz  
kaldığı, Tebliğ hükmünün ise kanuna aykırı olduğu, idarenin emsal niteliğe haiz olduğunu  
ileri sürdüğü olay ile uyuşmazlık konusu arasında benzerlik bulunmadığı iddialarına yer  
verilmiştir.  
Başvuru sahibinin iddialarının değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki hususlar tespit  
edilmiştir.  
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma”  
başlıklı 53’üncü maddesinde “(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına  
mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin  
üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il,  
belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca  
verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b)  
Seçme ve seçilme ehliyetinden (…)(11) , c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir  
hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel  
kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu  
niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu  
altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.  
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı  
tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.  
(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri  
uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu  
üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri  
uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri  
uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında birinci fıkranın  
(e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.  
(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını  
doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.  
(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle  
işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından  
sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin  
kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye  
kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet  
halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin  
kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan  
yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.  
(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen  
yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az  
ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da  
sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün  
kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.”  
hükmü,  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 10’uncu maddesinin dördüncü fıkrasında  
“Aşağıda belirtilen durumlardaki istekliler ihale dışı bırakılır:  
e) İhale tarihinden önceki beş yıl içinde, mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı  
kararıyla hüküm giyen,  
Bu madde kapsamında istenen belgelerden hangilerinin taahhütname olarak  
sunulabileceği Kurum tarafından belirlenir. Gerçeğe aykırı hususlar içeren taahhütname  
sunulması veya ihale üzerinde kalan istekli tarafından taahhüt altına alınan durumu tevsik  
eden belgelerin sözleşme imzalanmadan önce verilmemesi halinde bu durumda olanlar ihale  
dışı bırakılarak geçici teminatları gelir kaydedilir.hükmü,  
Kamu İhale Genel Tebliği’nin “İsteklilerden 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddenin  
dördüncü fıkrasına göre istenecek belgeler” başlıklı 17’nci maddesinde “17.5. 4734 sayılı  
Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendine ilişkin olarak,  
1/1/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin  
dördüncü fıkrasının (e) bendinde ihale tarihinden önceki beş yıl içinde, mesleki  
faaliyetlerinden dolayı yargı kararıyla hüküm giyen isteklilerin ihale dışı bırakılacağı, 11 inci  
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; bu Kanun ve diğer kanunlardaki hükümler  
gereğince geçici veya sürekli olarak idarelerce veya mahkeme kararıyla kamu ihalelerine  
katılmaktan yasaklanmış olanlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren  
suçlardan veya örgütlü suçlardan veyahut kendi ülkesinde ya da yabancı bir ülkede kamu  
görevlilerine rüşvet verme suçundan dolayı hükümlü bulunanların doğrudan veya dolaylı  
veya alt yüklenici olarak, kendileri veya başkaları adına hiçbir şekilde ihalelere  
katılamayacakları hüküm altına alınmıştır.  
17.5.1. Mesleki faaliyete ilişkin mahkumiyet kararının kapsamı:  
17.5.1.2 İhale dışı bırakma, ancak yargı kararıyla “tatili icrasına hükmedilen meslek  
ve sanat”la sınırlı olmak üzere uygulanabilir.  
17.5.1.3 Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne bağlı birimlerden  
alınacak adli sicil istatistik bilgilerini içeren belgeden veya gerekçeli mahkumiyet kararından  
yalnızca, “mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklanan mahkumiyet hali”, 4734 sayılı  
Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında değerlendirilecektir.  
Bu nedenle idarelerin, 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendinin uygulamasında,  
mahkumiyet kararlarının mesleki faaliyetten kaynaklanıp kaynaklanmadığını göz önünde  
bulundurması gerekmektedir.  
17.5.2. Süre:  
17.5.2.1. İdarelerce isteklilerin haklarında mesleki faaliyetlerinden dolayı kesinleşmiş  
mahkumiyet kararının bulunduğunun tespit edilmesi halinde, son başvuru ve/veya ihale  
tarihinden önceki beş yıllık sürenin başlangıcı olarak Mahkemece verilen hükmün kesinleştiği  
tarih esas alınacaktır.  
17.5.2.2. 4734 sayılı Kanuna göre yapılan ihalelerde istekliler hakkında son başvuru  
ve/veya ihale tarihinden önceki beş yıl içinde mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı  
mercilerince verilmiş mahkûmiyet kararı bulunması halinde, bu durumdaki isteklilerin 10  
uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale dışı bırakılmaları gerekmektedir.  
17.5.3. Belgelerin temin edileceği yerler:  
17.5.3.1.1. İsteklinin gerçek kişi olması halinde; son başvuru ve/veya ihale tarihinden  
önceki beş yıl içinde mesleki faaliyetleri ile ilgili mahkumiyet kararına ilişkin belgeler Adalet  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
Bakanlığı, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne bağlı birimlerden alınacaktır.  
17.5.3.1.2. İsteklinin tüzel kişi olması halinde; Türk Ticaret Kanunu hükümleri  
uyarınca; anonim şirket ise yönetim kurulu üyelerinin, limited şirket ise şirket müdürünün,  
yoksa ortaklarının tamamının, kolektif şirket ise ortakların tamamının, komandit şirkette  
komandite ortakların hepsinin, komanditer ortaklardan kendilerine şirketi temsil yetkisi  
verilmiş olan ortakların, kooperatiflerde yönetim kurulu üyelerinin Adalet Bakanlığı, Adli  
Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne bağlı birimlerden alacakları belgeler İdarelerce kabul  
edilecektir. Öte yandan, sermaye şirketinde yönetim kurulu üyesi veya limited şirket müdürü  
olmasa dahi şirketin idaresinde hakim etkisi bulunan ortak veya ortakların da 10 uncu  
maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca adli sicil kaydını ibraz etmeleri  
gerekmektedir.  
17.6.3. 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d),  
(e) ve (g) bentleri gereğince, ihaleye katılan isteklinin teklifinin başka bir sebeple  
değerlendirme dışı bırakılıp bırakılmadığı, bu isteklinin teklifinin ekonomik açıdan en  
avantajlı teklif olup olmadığı veya ihalenin iptal edilip edilmediğine bakılmaksızın,  
isteklilerin taahhüt edilen duruma aykırı hususlarının bulunduğunun anlaşılması (sosyal  
güvenlik prim veya vergi borcu bulunması gibi) halinde, bu durumda olanların ihale dışı  
bırakılarak geçici teminatlarının gelir kaydedilmesi, ancak haklarında ihalelere katılmaktan  
yasaklama kararı verilmemesi gerekmektedir.” açıklaması yer almaktadır.  
İdari Şartname’nin “İhale konusu işe/alıma ilişkin bilgiler” başlıklı 2’nci maddesinde  
2.1. İhale konusu işin/alımın;  
a) Adı: Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı Yapımı  
b) Türü: Yapım işleri  
c) İlgili Uygulama Yönetmeliği: Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği  
ç) Yatırım proje no'su (yapım işlerinde):  
d) Kodu:  
e) Miktarı:  
10000 metrekare Bina Yapılması  
Ayrıntılı bilgi idari şartnamenin ekinde yer almaktadır.  
f) İşin yapılacağı/malın teslim edileceği yer: KOCAELİ / Derince” düzenlemesi,  
Anılan Şartname’nin “İhale dışı bırakılma ve yasak fiil veya davranışlar” başlıklı  
10’uncu maddesinde “10.1. İsteklilerin, ihale tarihinde 4734 sayılı Kanunun 10 uncu  
maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e), (g) ve (i) bentlerinde belirtilen  
durumlarda olmaması gerekmektedir. Anılan maddenin dördüncü fıkrasının (c) ve (d) bentleri  
hariç, bu durumlarında değişiklik olan istekli, İdareye derhal bilgi verecektir. İhale üzerinde  
kalan istekli ise sözleşmenin imzalanmasından önce, ihale tarihinde 4734 sayılı Kanunun 10  
uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (g) bentlerinde belirtilen  
durumlarda olmadığına ilişkin belgeleri verecektir.  
10.2. Bu Şartnamenin 9 uncu maddesi uyarınca ihaleye katılamayacak olanlar ile  
4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ihale dışı bırakılma  
nedenlerini taşıyan istekliler değerlendirme dışı bırakılır.  
10.3. 4734 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca ihaleye katılamayacak olanlar ile  
17 nci maddesinde sayılan yasak fiil veya davranışta bulunduğu tespit edilenler hakkında,  
ayrıca fiil veya davranışın özelliğine göre aynı Kanunun Dördüncü Kısmında belirtilen  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
hükümler uygulanır.düzenlemesi yer almaktadır.  
Başvuruya konu ihalenin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol  
Dairesi Başkanlığı Etüt ve Proje Şube Müdürlüğü tarafından açık ihale usulüyle elektronik  
ortamda gerçekleştirilen “Derince İlçesi Belediye Hizmet Binası İkmal İnşaatı Yapımı” ihalesi  
olduğu, söz konusu ihalede 5 adet ihale dokümanı edinildiği, 09.05.2023 tarihinde  
gerçekleştirilen ihaleye 1 adet teklifin verildiği, ihale komisyonu tarafından yapılan  
değerlendirmeler sonucunda tek teklif sahibi olan başvuru sahibi Mabeyn İnşaat Emlak  
Tekstil Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi - Ayk Yol Yapı İnşaat Sanayi Ticaret  
Anonim Şirketi İş Ortaklığının ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olarak belirlendiği,  
sözleşme yapılması aşamasında ilgili belgelerin idarece istenildiği ve sunulan belgeler  
üzerinde idarece inceleme yapılması neticesinde 13.06.2023 tarihinde karar verildiği, idarece  
verilen kararda Hukuk Müşavirliklerinden görüş talep edildiği ve bu görüşte “Sözleşmeye  
davet edilen ve ekonomik açıdan en avantajlı 1. en avantajlı teklif sahibi İş Ortaklığının özel  
ortağı olan Ayk Yol Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi temsilcisi olarak teklifi  
imzalayan Nurullah AYKUT’un sabıka kaydı ve mahkeme karan üzerinde yapılan incelemede  
inşaat harfiyatının hakkı olmayan yere dökmeden ceza almış olduğu, Danıştay 13. Daire’nin  
2021/1404 E. 2021/1957 K. sayılı dosyasında da yer alan kararda da bu konunun detaylı  
olarak incelendiği mesleki faaliyet kapsamında yapılacak değerlendirmenin kriterlerini  
taşıdığının tespit edilmesi nedeni ile; 4734 sayılı kanunun 10. maddesinin son paragrafına  
istinaden teklif tutarının %3’üne karşılık gelen geçici teminatının gelir kaydedilerek ihale dışı  
bırakılmasına ve ayrıca ihalede 2. teklif sahibi olmaması nedeni ile de ihalenin iptal  
edilmesine karar verilmiştir.ifadelerine yer verildiği görülmüştür.  
İhale dokümanı arasında bulunan ve başvuru sahibi tarafından da gönderilen birim  
fiyat teklif mektubunda “3) İhale tarihinde, 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin  
dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e), (g) ve (i) bentlerinde belirtilen durumlarda  
olmadığımızı ve olmayacağımızı, anılan maddenin dördüncü fıkrasının (c) ve (d) bentleri  
hariç, bu hususlara ilişkin olarak durumumuzda değişiklik olması veya yeterlik sertifikası  
kapsamındaki belgelere ilişkin şartların değişmesi halinde buna ilişkin belgeleri derhal  
vereceğimizi; ihalenin üzerimizde kalması halinde ise sözleşme imzalanmadan önce ihale  
tarihi itibariyle mesleki faaliyetimizi mevzuatı gereği ilgili odaya kayıtlı olarak  
sürdürdüğümüze ve ihale tarihinde anılan maddenin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e)  
ve (g) bentlerinde belirtilen durumlarda olmadığımıza ilişkin belgeleri, anılan Kanun ve ilgili  
mevzuat ile ihale dokümanında yer alan düzenlemelere uygun olarak İdarenize sunacağımızı  
taahhüt ediyoruz.” ifadelerine yer verilmiştir.  
İhale işlem dosyasında yapılan incelemede, Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü’nden  
alınan ve başvuru sahibinin özel ortağı AYK Yol Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi  
adına teklifi imzalayan Nurullah Aykut’un adli sicil kaydının bulunduğu, söz konusu sicil  
kaydına yönelik olarak temin edilen İslahiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Karar No.  
2016/284, Esas No. 2018/186 kararında “İslahiye Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28/04/2016  
tarih, 2016/316 esas sayılı iddianamesi ile: sanık hakkında; hakkı olmayan yere tecavüz  
suçunu işlediğinden bahisle, Türk Ceza Kanunu 154/1, 53 maddeleri uyarınca  
cezalandırılmasına karar verilmesi istemiyle mahkememize kamu davası açılmıştır.  
SAVUNMA:  
SANIK NURULLAH AYKUT SAVUNMASINDA: “Ben Ayk Yol Yapı Sanayi Ticaret AŞ.  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
Genel Müdürü olarak görev yaparım. Yapılan işler benim bilgim ve talimatım doğrultusunda  
yapılmaktadır. İslahiye Belediye Başkanlığı ile anlaşmalı olarak yol yapım çalışması  
yapıyorduk. Belediye yetkilerinin bize gösterdiği moloz dökülü alandan harfiyat alıyorduk.  
Ancak 401 nolu parsele girdiğimizi buranın müştekiye ait olduğunu bilmiyorduk. Burada biz  
30-40 günlük bir çalışma yaptık.  
Bizden öncede o bölgeden harfiyat alanlar olduğundan biz durumu fark edemedik.  
Tamamen hata ile olmuştur. Herhangi bir kastımız yoktur. Daha önce vermiş olduğum  
doğrudur. Bana aittir. Ben müştekilerin benim eylemimle oluşan zararını gidermeye hazırım.  
Şikayetten vazgeçme olursa kabul ederim. Karşı tarafla uzlaşmaya da hazırım. Üzerime atılı  
suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum, beraatimi talep ediyorum, mahkeme aksi kanaatte ise  
lehime olan hükümlerin uygulanmasını isterim, eğer ceza verilecek olursa hükmün  
açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ederim.” demiştir.  
DELİLLER:  
Müşteki beyanı, sanık savunması, ölçü krokisi, basit kroki, zarar tespit tutanağı, tapu  
kaydı, uzlaşma formu, keşif tutanağı, bilirkişi raporu, Adli sicil ve nüfûs kaydı ve tüm dosya  
kapsamı.  
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL VE GEREKÇE:  
İddia, sanık savunması, katılan beyanı, dosyadaki deliller ve tüm dosya kapsamı  
birlikte değerlendirildiğinde; katılan Şaban Doğan’a ait Değirmencik Serinevler Toki  
Mahallesi karşısında Çöl Yurdu mevkiinde bulunan 401 parsel saydı araziden AYK Yol Yapı  
İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. şirketi çalışanları tarafından toprak alınmasına ilişkin olarak  
yapılan yargılamada katılan Şaban Doğan arazisinden bilgisi olmadan toprak alındığını ve  
sanıktan davacı ve şikayetçi olduğunu beyan etmiş, sanık şirket yetkilisi ve katılan uzlaşmamış  
olup, sanık savunmasında İslahiye Belediyesi ile anlaşmalı olarak yol yapım çalışması  
yaptığını belirterek, suça konu araziden toprağı bilerek almadıklarını, hata ile olduğunu,  
kastının bulunmadığını, ayrıca belediye yetkililerinin gösterdiği moloz dökülü alanda harfiyat  
aldıklarını belirtmiş ise de, İslahiye Belediye Başkanlığına yazılan müzekkere ile yol yapım  
çalışmasında kullanılmak üzere söz konusu firmaya Belediye tarafından harfiyat sağası  
olarak herhangi bir alanın gösterilmediği, firma tarafından da belediyeye herhangi bir  
talebin yapılmadığı belirtilmiş, bu sebeple sanığın beyanına itibar edilmemiş olup, söz konusu  
yerde keşif yapılmış ve hakkı olmayan yere tecavüzün arsa üzerinde gerçekleştiği ve oluşan  
zarar miktarının da tespiti yapılmış olup, katılan tarafın zararının giderilmemiştir. Tüm bu  
hususlar bir arada değerlendirildiğinde suça konu alanın büyüklüğü, zararın ağırlığı da göz  
önüne alınarak alt sınırdan uzaklaşılmış, sanığın sabıkasız geçmişi, cezanın sanığın geleceği  
üzerindeki olası etkileri lehine taktiri indirim sebebi kabul edilerek cezasının 5237 SY TCK 62  
maddesi gereğince 1/6 oranında indirilmesine, sanık hakkında tesis edilen kısa süreli hapis  
cezasının sanığın sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate  
alınarak adli para cezasına çevrilmesine, sanık hakkında neticeten hapis cezasının adli para  
cezasına çevrilmesi sonucu gün olarak verilen adli para cezası olarak 4000TL, sanık  
hakkında gün olarak verilen adli para cezasının 1660 TL olmak üzere cezalandırılmasına,  
sanık katılanın tapulu arazisindeki işgali sona erdirmeyip eski hale getirmediğinden, zararı  
gidermediğinden ve bu nedenle şartları oluşmadığından 5271 sayılı CMK’nın 231/5 madde  
hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, sanığın sabıkasında geçen ve hükmün  
açıklanmasının geri bırakılması kararına konu Bulanık Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/27  
2014239 E-K sayılı ilamı nedeniyle Mahkemesine ihbarda bulunulmasına, katılan kendisini  
bir vekille temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
kurulmuştur.  
1)-Sanık Nurullah Aykut’un üzerine atılı TCK'nın 154/1 maddesinde düzenlenen Hakkı  
Olmayan Yere Tecavüz suçun işlediği sabit olduğundan 5237 sy TCK 154/1 ve TCK 61/1  
maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, zarara uğrayan  
alanın büyüklüğü de dikkate alınarak zarar ağırlığı amaç vesaiki nazara alınarak alt sınırdan  
uzaklaşılarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak 8 AY HAPİS VE 100 GÜN ADLİ PARA  
CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,  
2)- Sanığın sabıkasız geçmişi, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri lehine  
taktiri indirim sebebi kabul edilerek cezasının 5237 SY TCK 62 maddesi gereğince 1/6  
oranında indirilerek 6 AY 20 gün HAPİS VE 83 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE  
CEZALANDIRILMASINA,  
3)-Sanık hakkında başkaca yasal ve takdiri artırım ve indirim uygulanmasına yer  
olmadığına,  
4)-Sanık hakkında gün olarak verilen adli para cezasının TCK 52/2 maddesi gereğince  
beher günü takdiren 20 TL den hesap edilerek 1660 TL ADLİ PARA CEZASI İLE  
CEZALANDIRILMASINA,  
5)-Sanık hakkında tesis edilen kısa süreli hapis cezasının sanığın sosyal ve ekonomik  
durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 50/1-a  
maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilerek sanığın 200 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE  
CEZALANDIRILMASINA,  
6)-Sanık hakkında hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sonucu gün olarak  
verilen adli para cezasının TCK 52/2 maddesi gereğince beher günü takdiren 20 TL den  
hesap edilerek 4000 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,  
7-Sanık hakkında neticeten hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sonucu gün  
olarak verilen adli para cezası olarak 4000TL, Sanık hakkında gün olarak verilen adli para  
cezasının 1660 TL olmak üzere cezalandırılmasına ,  
8)-Sanığın ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurularak hükmedilen adlî  
para cezasının hükmün kesinleşme tarihinden itibaren birer ay ara ile 15 eşit taksit halinde  
ödenmesine,  
9)-Taksitlerden birinin zamanında ödenmediği takdirde geri kalan kısmın tamamının  
tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği gibi İnfaz aşamasında  
Cumhuriyet Savcısı kararı ile de 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı kanunun  
81. Maddesi İle değişik 5275 sayılı kanunun 106/3. Maddesi uyarınca adli para cezalarının  
ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma karan verilebileceği sanığa ihtarına,  
(ihtarat yapılamadı, gerekçeli kararın tebliği ile ihtarına)  
10)-Sanık hakkında tesis edilen sonuç cezanın niteliği dikkate alınarak TCK'nın 53/1  
ve 51/1 madde hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına,  
11)-Sanık katılanın tapulu arazisindeki işgali sona erdirmeyip eski hale  
getirmediğinden, zararı gidermediğinden ve bu nedenle şartları oluşmadığından 5271 sayılı  
CMK'nın 231/5 madde hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına,  
12-Sanığın sabıkasında geçen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına  
konu Bulanık Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/27 2014239 E-K sayılı ilamı nedeniyle  
Mahkemesine İHBARDA BULUNULMASINA,  
12-Katılan yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde  
yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 2180,00 TL vekalet ücretinin  
sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine,  
13)-Sanığın sarfına neden olduğu 2 posta gideri 8,30TL 2 tebligat 20 TL bilirkişi ve  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
keşif ücreti 1221,80TL TOPLAM 1250,10 TL’nin sanıktan tahsili ile hazineye irat kaydına,  
Dair; katılan vekilinin yüzüne karşı kararın tefhim, sanığın, kanlanın ve sanık  
müdafiinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize veya  
bulundukları yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile veya tutanağa geçirilmek koşuluyla  
zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu  
açık olmak üzere, Türk Milleti adına verilen karar açıkça okunup gerekçesi ana çizgileriyle  
anlatıldı. 21/02/2018” ifadelerine yer verildiği görülmüştür. Söz konusu mahkeme  
kararından; Nurullah Aykut’un AYK Yol Yapı Sanayi Ticaret A.Ş. Genel Müdürü olduğu,  
İslahiye Belediye Başkanlığı ile anlaşmalı olarak yol yapım çalışması yapıldığı, çalışma  
sırasında moloz dökülü yerden izinsiz olarak hafriyat alındığının tespit edildiği, söz konusu  
yerde keşif yapıldığı ve hakkı olmayan yere tecavüzün arsa üzerinde gerçekleştiğinin  
belirlendiği, bu bağlamda meslekin icrası sırasında söz konusu suçun işlendiğinin anlaşıldığı,  
anılan şahıs hakkında tesis edilen kısa süreli hapis cezasının sanığın sosyal ve ekonomik  
durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak adli para cezasına çevrilmesine  
21/02/2018 tarihinde karar verildiği, adli sicil kaydından söz konusu kararın 17.06.2019  
tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.  
İdareye sunulan imza sirkülerinde Nurullah Aykut’un yönetim kurulu başkanlığına  
atandığı, EKAP üzerinden yapılan sorgulamada anılan şahsın yönetim kurulu üyesi olduğu ve  
teklif mektubunu elektronik ortamda imzaladığı görülmüştür.  
4734 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinin dördüncü fıkrasında, hangi isteklilerin  
ihalelere katılamayacağına yer verildiği, bunlardan birinin de ihale tarihinden önceki beş yıl  
içinde mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı kararıyla hüküm giyenler olduğu, Tebliğ’de yer  
alan açıklamalara göre mahkûmiyet kararının mesleki faaliyetten dolayı olup olmadığının  
irdelenmesi gerektiği, idarelerce isteklilerin haklarında mesleki faaliyetlerinden dolayı  
kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunduğunun tespit edilmesi halinde, son başvuru ve/veya  
ihale tarihinden önceki beş yıllık sürenin başlangıcı olarak Mahkemece verilen hükmün  
kesinleştiği tarih esas alınacağı anlaşılmıştır.  
Danıştay Onüçüncü Dairesinin 28.02.2018 tarihli ve E:2017/1575, K:2018/793 sayılı  
kararı ile “4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 10. maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi  
uyarınca bir isteklinin teklifinin ihale dışı bırakılabilmesi için mesleki faaliyetlerinden dolayı  
yargı kararıyla hüküm giymiş olması şart olduğu halde Kamu İhale Genel Tebliği’nin  
17.5.1.3. maddesi ile Kanun hükmünü aşar nitelikte, mesleki faaliyetten kaynaklanıp  
kaynaklanmadığına bakılmaksızın bazı haklardan mahrum bırakılmaya ilişkin mahkumiyetle  
ek güvenlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların ihale dışı bırakılma sebebi olarak  
belirlenmesinin hukuka aykırı olduğu açıktır.” gerekçesiyle bu maddenin iptal edildiği,  
Bunun üzerine 19/06/2018 tarihli ve 30453-M sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan  
değişiklikle maddenin “17.5.1.3. Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne  
bağlı birimlerden alınacak adli sicil istatistik bilgilerini içeren belgeden veya gerekçeli  
mahkumiyet kararından yalnızca, “mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklanan  
mahkumiyet hali”, 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi  
kapsamında değerlendirilecektir. Bu nedenle idarelerin, 10 uncu maddenin dördüncü  
fıkrasının (e) bendinin uygulamasında, mahkûmiyet kararlarının mesleki faaliyetten  
kaynaklanıp kaynaklanmadığını göz önünde bulundurması gerekmektedir.” şeklinde  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
değiştirildiği anlaşılmıştır.  
Dolayısıyla Kamu İhale Genel Tebliği’nin yürürlükteki 17.5.1.3’üncü madde  
açıklamasından; anılan Kanun’un 10’uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi  
kapsamında uygulama yapılabilmesi için mesleki faaliyetten dolayı yargı kararıyla hüküm  
giyilmiş olmasının şart olduğu, “belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya” veya  
bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir  
meslek veya sanatı kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra  
etmekten yoksun bırakılmaya” ilişkin feri cezaya hükmedilmiş olması şartının aranmayacağı  
anlaşılmıştır.  
(a), (b) ve (c)’de yer alan iddiaya ilişkin olarak;  
Yukarıda yer verilen hususlar bir arada değerlendirildiğinde; ihale tarihinden önceki  
beş yıl içinde ilgililerce mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklı olarak yargı kararıyla  
hüküm giyilmiş olmasının isteklinin ihale dışı bırakılmasını gerektirdiği; bu kapsamda feri  
ceza olarak “muayyen bir meslek ve sanatın tatili icrası”na ilişkin mahkûmiyet halinin  
varlığından bağımsız olarak, mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklanması şartıyla  
herhangi bir mahkûmiyet halinin bulunmasının yeterli olduğu; bir başka anlatımla, mesleki  
faaliyetin yürütülmesinden kaynaklanan mahkûmiyet hali kapsamında feri ceza olarak meslek  
veya sanatın icrasının yasaklanmasına hükmedilmemiş olmasının, anılan Kanun’un 10’uncu  
maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi çerçevesinde işlem tesis edilmesine engel teşkil  
etmediği neticesine ulaşılmaktadır. Bu bağlamda, 17.06.2019 tarihinde kesinleşen mahkeme  
kararı doğrultusunda, mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklı olarak hüküm verildiğinin  
anlaşıldığı, ihale tarihinden önceki beş yıl içinde, mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı  
kararıyla hüküm giyenlerin değerlendirme dışı bırakılarak geçici teminatın irat kaydedilmesi  
gerektiğinin anlaşıldığı, son başvuru ve/veya ihale tarihinden önceki beş yıllık sürenin  
başlangıcı olarak Mahkemece verilen hükmün kesinleştiği tarihin esas alınacağı, bu çerçevede  
ihale tarihi olan 09.05.2023 tarihi dikkate alındığında ihale tarihinden önceki beş yıl içinde  
mahkeme kararının verildiğinin anlaşıldığı, idarece söz konusu isteklinin Kanun’un 10’uncu  
maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında olduğu yönündeki tespiti sonucu  
yapılan işlemin mevzuata aykırılık taşımadığı sonucuna varılmıştır.  
Ayrıca, söz konusu mahkeme kararında Nurullah Aykut’un ifadesinde AYK Yol Yapı  
Sanayi Ticaret A.Ş. Genel Müdürü olduğunu ifade ettiği, kaldı ki mevcut durumda anılan  
şahsın bahsi geçen şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu ve ihale tarihinde yönetim kurulu  
üyesi olmasının idarece ilgili işlemin yapılması bakımından yeterli olduğu, başka bir deyişle  
suçun işlendiği tarihin değil ihale tarihinde anılan şahsın yönetim kurulu üyesi olmasının  
yeterli olduğu anlaşıldığından, başvuru sahibinin bu husustaki iddiasının yerinde olmadığı  
sonucuna varılmıştır.  
(d)’de yer alan iddiaya ilişkin olarak;  
4734 sayılı Kamu İhale Kanunun’nun “Kamu İhale Kurumu” başlıklı 53’üncü  
maddesinde “…b) Bu Kanuna göre yapılacak ihaleler ile ilgili olarak Kurumun görev ve  
yetkileri aşağıda sayılmıştır:  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026  
2) Bu Kanuna ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa ilişkin bütün mevzuatı, standart  
ihale dokümanlarını ve tip sözleşmeleri hazırlamak, geliştirmek ve uygulamayı  
yönlendirmek.” hükmü yer almaktadır. Aktarılan hüküm bağlamında, Kamu İhale  
Kurumu’nun Kanuna ilişkin bütün mevzuatı hazırlamak, geliştirmek ve uygulamayı  
yönlendirme yetkisine sahip olduğu, dolayısıyla Kanuna ilişkin açıklanmasına ihtiyaç duyulan  
hususlara ilişkin açıklama yapabileceği, aktarılan Tebliğ hükümlerinin bu doğrultuda  
gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, ayrıca söz konusu iddianın denetim makamının Kamu İhale  
Kurumu olmadığı anlaşılmış olup, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna  
varılmıştır.  
(e)’de yer alan iddiaya ilişkin olarak;  
İdarece şikayete konu husus hakkında değerlendirme yapılması aşamasında “Danıştay  
13. Daire’nin 2021/1404 E. 2021/1957 K. sayılı dosyasında da yer alan kararda da bu  
konunun detaylı olarak incelendiği mesleki faaliyet kapsamında yapılacak değerlendirmenin  
kriterlerini taşıdığı belirlenmiş…” ifadesine yer verildiği, idarece söz konusu mahkeme  
kararının şikayete konu husus ile benzerlik taşıdığının düşünüldüğü, ancak somut olaya  
etkisinin bulunmadığı anlaşılmış olup, mahkeme kararından yararlanmak amacıyla örneklem  
yapıldığı anlaşılmıştır.  
Öte yandan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53’üncü maddesinin (j) fıkrasının  
9’uncu alt bendinde “Başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunması halinde,  
Kurul kararı ile itirazen şikâyet başvuru bedelinin başvuru sahibine iadesine karar verilir.  
Kurul kararının başvuru sahibine bildirimini izleyen otuz gün içinde başvuru sahibinin  
Kuruma yazılı talebi üzerine, bu talep tarihini izleyen otuz gün içinde Kurum tarafından  
itirazen şikâyet başvuru bedelinin iadesi yapılır ve son ödeme tarihine kadar geçen süre için  
faiz işlemez. Diğer hallerde başvuru bedeli iade edilmez. Bu fıkranın (1) numaralı bendi  
uyarınca tahsil edilen bedel hiçbir durumda iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.  
Aktarılan Kanun hükmüne göre, başvuru sahibinin itirazen şikâyete konu iddialarının  
tamamında haklı bulunması halinde başvuru bedeli iadesinin söz konusu olabileceği dikkate  
alındığında, yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler neticesinde, başvuru sahibinin,  
iddialarının tamamında haklı bulunmadığı anlaşıldığından başvuru bedelinin başvuru sahibine  
iadesi için Kanunun öngördüğü şekilde “başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı  
bulunması” koşulunun gerçekleşmediği, dolayısıyla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun  
53’üncü maddesinin (j) fıkrasının 9’uncu alt bendi hükmü gereğince başvuru bedelinin  
iadesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.  
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun'un 65'inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ  
edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare  
Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,  
Anılan Kanun'un 54'üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen  
şikâyet başvurusunun reddine,  
Oybirliği ile karar verildi.  
KAMU İHALE KURULU KARARI  
Toplantı No  
Gündem No  
Karar Tarihi  
Karar No  
: 2023/037  
: 46  
: 19.07.2023  
: 2023/UY.II-1026